Hırvatistan deplasmanından sonra Letonya karşısında başka bir oyun planının lazım olduğunu elbette ki Vincenzo Montella da biliyordu. Peki 'Neden İrfan Can dışında aynı kadroyu sahaya sürdü?' sorusu için ilk akla gelen; bu kadro Modric'in takımını sadece devirmemiş, son yılların da en iyi futbolunu oynamıştı. İtalyan hoca hem oyuncularına bu mesajı verdi hem de dün geldiği görevde daha ikinci maçında 11'de 4-5 değişiklik yapma riskine de girmedi.
Bu oyunun bir merkez santrfor istediği, özellikle beklerden gelen ortalarda Cenk ya da Bertuğ'u aradığımız bir ilk yarı izledik. Hakan Çalhanoğlu, Inter'de artık farklı bir pozisyonda ve topla buluştuğunda orta saha derininde yüzü hep rakip kaleye dönük oynuyor. Sakat Arda Güler döndüğünde santrfor arkasında oyunu 360 derece görebilen genç kadife ayaklar fark yaratacak. Yunus ve Kerem'in iştahlı oyunu, İsmail'in müthiş istikrarı… Golsüzdü ilk yarı ama yeteri kadar pozisyon ve heyecan vardı sahada. İlk golü bulsan devamı gelecek bir rakip vardı karşımızda. Yunus'un kontrol ve volesi müthiş, Cenk'in kafasına topu atan Samet'in kontrol ve ortası muhteşemdi. Ardından Kerem ve Cenk'in tabelayı belirleyen golleri. Montella dün skoru bulmak adına ve bunaldığımız 15 dakikalık dilim sonrasında ikinci yarıda taşlarla oynamakta nasıl mahir olduğunu bir kez daha gösterdi. Almanya bileti hayırlı olsun. Son iki Avrupa Şampiyonası'nda oynadığımız kötü futboldan sonra bu kez haziranda futbolumuz da hayallerimiz kadar büyük olur inşallah.