Yeni yıla futbolumuz toz duman arasında girmişti çünkü sezonun ilk, tek ve son hakem hatası Sivas'ta Galatasaray lehineydi... Bu "ilk"in Ankaragücü maçının tansiyonunu yükselteceği belliydi. Okan Buruk kart sınırındaki Kerem'i kulübeye çekmiş, sarı-kırmızılı takım ideal 11'inden 5 farklı isimle santra noktasına yürümüştü.
Geçen hafta evinde aldığı sürpriz Ümraniye mağlubiyeti öncesinde 5 maç kaybetmeyen Ankaragücü orta sahası ev sahibine karşı ön alanda baskıyla başladı ve bu baskı da 90 dakikanın kaderini belirledi. Taylan'ın vuruşunda Muslera top direkten döndüğünde hareketlenmeyince kalesinde golü gören Galatasaray'da iki kanatta Barış ve Rashica sürekli yer değiştiriyorlar ancak atak olgunluğu bir türlü gelmiyordu. Oliveira, G.Saray için kilit oyuncu, onun yokluğunda çevre kontrolü yapmadan oynayan ve çok pas kaybı yapan ev sahibinde önce Rashica, nefis ortasıyla Barış'a kafa golünü attırdı; ardından da takım adına sahanın en iyisi Mertens daha da iyi bir asistle Gomis'e... İstanbulspor maçının ikinci yarısını kaçıranlar dün akşam Ankaragücü maçında fazlasını da gördüler. Başkent ekibinin tek eksiği son vuruştu. Ligde arka arkaya 6 maçı kazanmak, Dünya Kupası arası sonrası fire vermemek, Mertens'in yükselen formu, Berkan'ın dün verdiği savaş... Bunlar derbi öncesi Galatasaray'ın artıları ancak İcardi'nin belirsizliği, Toreira'nın uzun yoldan yorgun gelecek olması ve maçların ikinci yarılarında oyunu rakibe vermek Kadıköy yolunda hem eksi hem de soru işareti. 'Kazanan haklıdır'dan daha ötesi değil bu galibiyet Okan Buruk için...