Doğru taktik ve iyi futbolla bir Fenerbahçe galibiyetinin ardından Trabzonspor'a bu sezon yapamadığı en az 3 maçlık bir galibiyet serisi lazım notunu düşmüştüm bu köşeye. Doğrusu Karagümrük ve Giresun maçları da kağıt üzerinde bu hedefe uygundu lakin futbol ilk düdüğüne kadar kağıt üzerinde. Hesap edemediğiniz, çalışmadığınız yerden geldiğinde karşınıza bambaşka bir senaryo çıkıyor. Uğurcan ilk golde klasına yakışmayan bir hata yaptı, attığı golün ardından ayağı kayıp kırmızı kart gören Bartra, Uğurcan ile birlikte takımı yaktı. Arka direkte Borini gol vuruşu yaparken kademede olmayan Hüseyin'i de bu ikiliye ekleyelim.
Trabzonspor yine Hamsik'siz başladı maça, %68 ile topa sahip oluyorsunuz ama oyun temponuz düşük ve pas sayınız fazla ise rakibin karşınızda defans pozisyonu alması için davetiye çıkartıyorsunuz. Pirlo'nun ilk yarıda 5 hücum geliştiren, 2 gol bulan takımı karşısında 17 dakika 10 kişi oynayan Trabzonspor, bu maçı çevirebilir miydi? Karagümrük karşısında yine Borini'nin yıldızlaştığı maçta Fenerbahçe bunu 5-4 ile başarmıştı. Visca'nın sakatlığı hem oyunu hem de umutları yok etti. Avcı ikinci yarıya üçlü savunma ile başlayabilirdi. Bunu 80'den sonra denediğinde çok geçti, 'Trezeguet'yi neden oyundan aldı'yı da yanına yazarsak, Trabzonspor teknik heyetinin en az Uğurcan ve Bartra kadar basiretsiz bir akşamlarında olduğunu anlatmış olurum sanırım.
Son 4 maçını kazanamamış Karagümrük'ten 4 gol yemenin röntgenini çekmek için çok zamanı yok Abdullah Avcı'nın.