Bir dünya para harcayıp altyapısı, dekorasyonu mükemmel bir restoran açıyor, en iyi şefi mutfağın başına getirip işletmenizden içeriye en kaliteli malzemeleri sokuyorsunuz. Çok iş yapmanız lazım ama o da ne; tabaklar, çatal bıçaklar iyi yıkanmamış, bardaklarda parmak izi var, tuvaletleriniz de temiz değil. İflas edersiniz. O restorana benziyor Anadolu'daki bazı stadyumlar, dün Sivas'ta olduğu gibi. Devlet bütün imkânlarını seferber edip Anadolu'nun dört bir köşesine yeni stadyumlar yapıyor. Avrupa'da hiçbir ülkenin bizim kadar çok sayıda yeni stadyumu yok ama restorandaki kirli tabaklar gibi bizim zeminlerimiz. Birinde yemek yenmez, diğerinde futbol oynanmaz. Sivasspor ligde son iç saha maçını 12 Kasım tarihinde Ümraniye ile oynadı. Dünya Kupası arasında 47 günde bu zemin demek ki kimsenin umurunda değilmiş. 20 Aralık'ta Sivas bu sahada kupa maçı oynadığından beri herkes zeminin ne halde olduğunu biliyor. Futbol Federasyonu'nun da biliyor olması lazım, elbette ki bütün zeminleri denetlemesi ve sezon başında Konya ve Gaziantep gibi yeri geldiğinde başka bir şehirde maç oynatması lazım ama nerede? Muhtemelen Rıza Çalımbay da kötü zemin, ayağa pas oynayan Galatasaray karşısında bizim için avantaj olur diye düşünmüştür. Bu zeminleri görmezden gelen herkese tebrikler (!)
OKAN BURUK UYANINCA...
İstanbulspor maçının ikinci yarısındaki oyun klişe bir soruyu doğurmuştu: "G.Saray'a bu oyun Sivas'ta yeter mi!" Sivas'ın son 15 yılda saha ve hava şartlarından bağımsız zor bir deplasman olduğu doğrudur ancak önce gün bu sayfada Serbest Kürsü'de "Sivasspor bu sezon sahasında 8 maçta 1 galibiyet almış, 9 gol atabilmiş ve küme düşme hattında bir takım" demiş ve klişelere takılmamak gerektiğinin altını çizmiştim… Tarla gibi zeminde futbolcu performanslarını eleştirmek insafsızlık. Zemine takılan top, zemine takılan kramponlar, kime ne diyeceksin? G.Saray, Gradel'in olmadığı ev sahibine karşı Mertens'in golüyle öne geçtiğinde orta sahası ikili mücadelelerde sıkıntı yaşıyor, Kerem ve Rashica top getirmekte zorlanıyordu. Boey-Mertens ile gelen golün ardından Gomis net fırsatı harcamasa rakibin fişini ilk yarıda çekeceklerdi. İkinci yarıda skoru korumak konusunda abartan ya da bu direktifi veren Okan Buruk, oyunun momentumunun aleyhine işlediği dakikalarda Midtsjö'yü 46'da Gomis'in yerine oyuna alsa Mertens'i en uca atsa verdiği oyunu da geri alacaktı. Sivas'ın iptal edilen golü açıklamaya muhtaç. Ardından ilk yarı net fırsatı harcayan sarı- kırmızılı takımın en kötüsü Van Aanholt'un ofsaytı bozduğu pozisyonda Erdoğan'ın attığı "amatör ligde yenir" golü... Uzun bir 90+'nın geleceğini herkes biliyordu. İkinci yarıyı tepkisiz geçiren Okan Buruk, Barış Alper Yılmaz değişikliğiyle 3 puanı aldı. Galatasaray sorunlu mu evet ama bu zeminde tartışılacak sorunlar değil…