Fernando Santos gitti, Beşiktaş'ta ne değişti? derseniz… Takım, savunma hattını orta sahaya daha yakın kurdu. İleride rakibe baskı yapmaya ve hataya zorlamaya çalıştı. "Hücumda baskıda ne kadar başarılı?" derseniz "İdare eder" derim. Bu baskıyla Ankaragücü maçından sonuç aldı. Özellikle Rashica, Muçi ve Muleka bu beklentiyi koşularla destekledi. Bu oyun yapısı oturmadan takım savunmadan başlayarak forvet hattı desteklenmeden Fenerbahçe maçına çıkılırsa sonuç sıkıntılı olabilir.
Muçi golü, uzaktan şutları ve al verleriyle ne kadar pozitif görünüyorsa, Musrati de o kadar ağır, dağınık ve vasat görüntüde. Belki yüksek maliyetinin altında eziliyor olabilir! Ankaragücü maçında Serdar Topraktepe ile ikinci farklılık sürekli uzaktan şut denemesiydi. Muçi, Gedson, Rashica hocadan açık talimat almış kadar kaleyi uzaktan zorladı. Topu rakibe bırakma hastalığı oransal olarak düzelse de ilerleyen dakikalarda zaman zaman nüksetti ve Ankaragücü'ne %56'ya %44 gibi bir üstünlük verdi. Gedson'un 6'dan 8'e geçmesi, pas etkinliğini yukarılara çıkarması gözlerden kaçmadı.
Genelde hem pozisyon zenginliği, hem önde ve etkili hücum iştahı Beşiktaş'ın elindeydi. Ankaragücü bulduğu birkaç pozisyonu değerlendirebilse Beşiktaş strese de girebilirdi. Ancak 2-0'lık galibiyet Beşiktaş'ı her açıdan iki adım öne taşıdı. Daha önemlisi F.Bahçe derbisi için moral buldu.