Tam bir sınav akşamıydı aslında. Kendi sahasındaki 9. puan kaybını yaşadı Fenerbahçe. Baskı altında oynarken, doğru karar alma, sakin olma karakterinin sınavını verdiler ilk olarak.Pozisyona girmeye niyetli olmayan bir rakibin, önde baskı tuzağında kaldılar. Rakibin ritim arttığı anda sürekli sakatlık uydurarak tempoyu düşürmesini de seyrettiler. Böylesine gerginlik içinde hakem arkadaşların pusuda olduğunu bilerek çıktılar muhtemelen sahaya, ne itiraz ettiler ne de kışkırtmaya karşılık verdiler.
Hâlbuki final görmeliydiler her maçı. Dolayısıyla seyirciyi de sahanın içine çekemediler. Onlar vazgeçince, seyredenler de oturdu yerinde. Yani; Fenerbahçe taraftarı da sınavı yine geçemedi. Takımın en ihtiyacı olduğu son bölümde "mırıltılarla" seyrettiler sahayı.
İlk ikram Ferdi-Djiku ikilisinden geldi. Alanyaspor'un beraberlik golünde yine Djiku'nun adamıydı golü atan. Livakovic de çok güzel yedi golü. Fred'in olmadığı orta sahada, Krunic- İsmail ikilisinin ofansif kalitesi, defansif karakterlerinin çok gerisinde kalıyor. Sadece beklerin üzerine kurdular hücum seçeneklerini. Rakip de bunu istiyordu, tedbirini almıştı, kenarları iki oyuncu ile kapattı. Bunu yazacağım aklıma gelmezdi ama bu gibi durumları "kalite" ile aşmaları gerekirken, bu beklentideki oyuncular da ellerini taşın altına sokmadılar. Sonuç; yarıştaki iddialar kaybolmaz. G.Saray da kaybedecek çünkü. Ayağa kalkmak için, geçmiş sezonlardaki hataları yapmadan, algıyı doğru yöneterek yola devam etmek şart.