Fenerbahçe üst tura çıktı, Gaziantep yapamadı. Birisi penaltıyı attı, diğeri atamadı. Bir anda maçın refleksleri, Fenerbahçe adına farkın ikiye çıkmasıyla gerçekleşti. Maç orada bitti. İsmail Kartal, uzun süredir şans veremediği oyuncularıyla oynadı kritik maçı. Zajc ve Mert Hakan'ı aynı anda orta sahaya sürdü. Jayden uzun süredir sol bek oynamıyordu, acemilik yaşadı. King arkasında orta sahayı göremedi, kendine göre oyun bulamadı. İrfan Can Kahveci de ofansif risk almak yerine, arkadaşlarının hataları üzerine yoğunlaştı. Gaziantep'in yediği gollere veya değerlendiremediği pozisyonlara baktığımız zaman, neden uzun süredir kazanamadığını da anladık. Takım mücadele ediyor ama oyun aklı 'anlarla' kısıtlı. Birisi 'bir şey' yapacak. O kadar.
İsmail Yüksek tüm yükünü aldı orta sahanın. Zajc'ın maç eksiği belli etti kendini. Aynı Mert Hakan gibi… Çok şey yapmak isterken, oyun kuramadıkları için topun peşinden koşmak zorunda kaldı.
Başta da yazdığımız gibi 1-1'e gelebilecek maç, bir anda 2-0 tabelasına ulaşınca umut kalmıyor. İkinci yarıyı kendi sahasında geçiren, topu rakibe bırakan Fenerbahçe'yi izledik. Kazanmak öncelik oldu. Bu seçimde Batshuayi-Dzeko farkını da gördük. İki gol atan Belçikalı, takımın oyun kurması gerektiği anlarda gelemedi, pas köprüsü olamadı. Dün Dzeko sahada olsaydı, bir türlü takımı taşırdı, yanındakileri maçın içine alırdı. Elbette Batshuayi kadar ofsayta da düşmezdi. İrfan Can Eğribayat'ın hakkını yemek olmaz. Takımı tur yolunda tuttu. Penaltı dışında da iki-üç kurtarışı vardı. Zor maçı kolay haline getirdi.