İlk maçtaki sıkıntıların aynen devam ettiği, takım veya teknik heyet olarak ekstra çözüm üretilmediği bir rövanş… Turu geçmekse hedef; tebrikler herkese. Ancak "Benim planımda Şampiyonlar Ligi var" diyenler, sadece dedikleri ile kalırlar. G.Saray bırakın geçen sezondan daha ileri gitmeyi, yerinde bile sayamamış.
Mertens'in müthiş golü maçın adını koydu. Güzeldi seyretmek belki de. Kendisine neden 4 milyon Euro ödeniyor, diğerlerine verilmiyor anladık hep birlikte. Ekstra oyuncu bu zamanlar için zaten. Takımda ışık yoksa, ateşi o yakacak.
İcardi, Zaha ve Bakambu… Herkes bu üçlüyle birlikte bir şeylerin değişeceğini umuyor. Haklılar… Ama bir gün önce F.Bahçe'nin aynı direnci gösteren rakibe karşı uyguladığı varyasyonları görüp, Seyrantepe'de de benzerlerini bekliyor. Okan Hoca, Mertens'in füzesini hesap ettiyse bir şey demem. Demek ki, rakibin iki karşı karşıya pozisyonunun da kaçacağını koymuş cebine… Ama teknik adamın problemleri çözmek adına bize gösterdiği bir şey olmadı
Oyuncu performansı üstüne bir sistem kuracaklarmış gibi. Bu da Galatasaray'ı seyredenlere daha çok İcardi, Zaha dedirtecek. Sıkıntı şurada; rakipler de boş durmaz, tedbiri alır, kelepçeyi takarlar. "Nerede o meşhur B planı" diye konuşur, dururuz. Sorunların üzerini örtmek, taraftarın tedirginliğini azaltmak yanlış bir yöntem değil. Ama bunları çözmek, bir sonraki maçta azaltmak ve performansı yukarı taşımak şart. G.Saray ses verip, görüntü vermeyen iki maç oynadı Zalgiris ile. Mertens ve Muslera'ya dua etsinler. Böylesine verimsiz bir oyun planı ile "Biz bu kadar parayı niye harcadık" derler sonra…