Ali Koç, Ersun Yanal için "Dün de aklımda yoktu, bugün de yok, yarın da olmayacak" dedikten sonra, iki tarafın nasıl bir araya geleceğinin formüllenmesi gerekiyordu. Bu nedenle, gidişatı Ersun Yanal ile düzeltmek isteyen yöneticiler 6 ay artı 1 yıl formülünü oluşturdular. Bu durum yeni değil, Sivas sonrasında kararın alınması söz konusuydu ama ne Comolli'yi aşabildiler ne de Ali Koç'un sert tavrını.
"Yeniden" diyerek başlayan Ali Koç yönetiminin, Ersun Yanal ile "yeniden" masaya oturması da artık kaçınılmaz noktada. Fenerbahçe taraftarını yeniden dinamik hale getirmek ve ölü toprağını atmak için manevra alanları da kalmadı. Çünkü ortada iyi bir takım yok, Yanal'ın da çok şeyleri değiştirmesi mümkün değil. Fakat tribünler "yetersizliği" daha tahammüllü karşılayacaklardır. Yani; "Kazan; kazan" formülüdür esasında Ersun Yanal…
Ersun Hoca 1,5 yıllık sözleşme isterken haklı. Haziran'dan itibaren Abdullah Avcı ile yürümeyi aklına koyan Ali Koç da 6 ayda diretmekte haklı. Ortayı bulmaları için ikisi yalnız olarak bir odaya kapanacak ve yarım saat konuşacaklar. Yanal, gelişme felsefesini geliştirebileceğine Koç'u ikna eder ve 31 Mayıs geldiğinde bunu oyun ve sonuçlarla gösterirse zaten devam eder.
Fenerbahçe'nin, Giresunspor karşısındaki futbolunu nasıl değerlendirirsiniz?
LIGDE havlu attıktan sonra sezonu taçlandıracak en önemli kulvardaki ilk maça çıkan takımdan ne beklerseniz? Ne nerede olduklarının farkındalar, ne de nereye gittiklerinin adeta. Maçın vücut dilinde de "kazanacağım" diyen bir oyuncu grubu olmadı. Bunun mazereti yok. Ne havanın soğukluğu, ne de tribünlerin sessizliği, sahadaki bu dengesizliğin veya çaresizliğin mazereti olamaz. Sistemin sadece futbolcu performanslarına dayandırılması, aslında bugünün, ya da bu satırların nedeni. Premier Lig'den getirdiğiniz santrforunuz, 1. Lig'in üst düzey diyemeyeceğimiz stoperlerine kendini ezdiriyorsa, gerisini anlatmaya da gerek yok.. Ayağına top alan her futbolcunun kendi bildiği kadar oyunu düşünmesiyle birlikte de Fenerbahçe'nin neden 15. sırada olduğunu da bir kez daha anlıyoruz. Giresunspor'un ikinci maçı düşünmeden, önde baskı yaparak ve ayağa etkili paslaşmalar ile dengeyi sürekli kendi lehine çevirmesinin de altını çizelim. "Orta sahan kadar iyisin" tespiti bir kez daha yerini buldu. Kazanmak önemli ama oyun yetersiz!