Kulübün yürüyen tarihi, yazılmayan anayasasının saklandığı yerdi Serkan Acar. Bu kadar değişimin, nefretin veya kavganın olduğu yerde, herkesin buluştuğu "sevgi" ismi de kendisiydi.
Muhabir olarak kulüp binasından içeri girdiğimizde ilk çayı ısmarlayan, yüzümüzü asık gördüğünde başımızı okşayan, her ihtiyaç duyanın telefonun hemen ucunda bulduğu kişi de Serkan Acar'dı.
Bir çok sıfatı oldu. Herkes Kulüp Müdürü olarak bildi O'nu, öyle de devam etti. Kalp kırmadan iş görmenin nasıl olacağını iyi bilen, aynı zamanda yönetici olarak da tüm çalışanlarının otoritesine saygı duyduğu "adam"dı Serkan ağabey.
Odası, kulübün sevgi çemberi içinde kalanlardan boş kalmazdı. Taka Mehmet kadrolar yapar, Suavi abi O'nunla tartışır, rahmetli Necmi Gülümser hepsini kızdırır aynı anda başı dara düşen Serkan abiden çare isterdi.
Kulübün yaşayan bir parçası gitti Serkan Acar, sevgili ağabeyimiz ile birlikte. Ölümün güzeli yok ama aslında "adamın güzeli" gitti.
Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun ağabey.