Demokrasi olmazsa olmazımız..
Seçimler, demokrasinin en güzel şöleni.. Ki; bu şölene; Avrupa ve dünya devletlerinin hemen hepsinden fazla katılan millet; Türk milletidir. Hemen her seçimde yüzde 85'leri aşan katılım oranıyla seçimler, en yüksek katılım rekoruyla Türkiye'de... Bütün bunların dışında; seçimle gelenin seçimle görevden gitmesi de esastır...
Amma velakin; siz eğer; bu devletin kaynağını, suçun ve terörün finansmanına aktarmaya kalkarsanız...
Bununla da yetinmeyip;
Kandil referanslı bordrolu teröristleri, "işçi" sıfatı altında kamudan beslemeye kalkarsanız...
Kamuya ait iştirak ve merkezleri; terörist üretim ve yetiştirme merkezi olarak kullanırsanız...
Özetle; demokratik hakları demokrasiyi yıkmak, milletin ve devletin sinir uçlarıyla oynamak ve her şeyden önemlisi devlete meydan okumak amacıyla kullanırsanız; kimse kusura bakmasın ki; devletin, devleti yönetenlerin bu ihanete seyirci kalmasını bekleyemezsiniz. Tam tersine; devleti yönetenler eğer böyle bir duruma seyirci kalır, hiçbir şey yapmaz ise; asıl o zaman hesabı sorumlu konumunda olanlardan sormalısınız...
Diyarbakır, Van, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılıp, yerlerine vekil atama yapılması;
Anayasaya, yasalara uygun ve İçişleri Bakanlığı'nın idari bir işleminden başka bir şey değildir!
Aksini iddia edenle, istediği yerde istediği kadar tartışmaya hazırım. Burası müstemleke memleketi değil hanımlar, beyler...
Gelenekleri, ciddiyeti tartışılmaz, bağımsızlığı ve ülkesi için her tür bedeli ödemiş ve ödemeye de hâlâ hazır olduğunu defalarca ispatlamış bir milletiz biz. Terör örgütlerine üye, irtibatlı ya da iltisaklı olduğu ispatlanmış sözde kamu görevlilerine yönelik hukuki bir işlemi, her hal ve şartta savunmak hepimizin boynumuzun borcudur. Bunun siyasi veya keyfi bir tarafı yoktur. Bu milletin ve devletin kutsalları olan İstiklal Marşı ve Türk bayrağına alenen saldıranlara karşı ne yapmamız bekleniyor? Bu milletin evlatları güvenlik güçlerini ve sivillerini şehit eden alçak teröristlerin cenazelerinde boy gösteren, kirli tabutlarına omuz veren, Belediye Meclis toplantılarında İstiklal Marşımızı okutmayıp, alçak teröristlerin cenazelerinde sözde terör örgütü marşları okutan Belediye Başkanları açıkça bu milletin, bu devletin sinir uçlarıyla oynamıyor diyeniniz çıkar mı? Bu millete emanet olunan şehit ailelerinin, belediyelerdeki işlerine son verip, terörle bağlantılı olduğu ispat edilmiş ve bu yüzden belediyedeki görevlerinden uzaklaştırılan teröristleri tekrar işe alanlar; devlete direnir, devlete meydan okurken; elimiz kolumuz bağlı oturmamız mı bekleniyor?
Başkan Erdoğan'ın şu cümlesine itiraz edebilecek tek bir Allah'ın kulu olabilir mi? "Milletle omuz omuza olması gerekenler, terör örgütleriyle omuz omuza oluyorsa; bunun bir karşılığı olur..." Bu sözlere katılmayan varsa da zaten ya vatan hainidir ya da terör sevicisidir.
Var mı başka sözü olan?