Gazetedeki odamda başımı her kaldırdığımda o binayı görüyorum. 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet'in 20. katından atılarak katledildiği binayı ve her gördüğümde, gencecik bir kızı hayatının baharında mezara, ailesini de yaşayan ölü haline getiren alçaklara bir kez daha öfkeleniyorum. Henüz dava sonuçlanmadı ama her bir celse ibretlik. Son duruşmada, zavallı Şule'nin acısını ciğerinden kopan ifadeyle anlatmaya çalışan babacığına, o alçaklardan birisinin söylediği söz hala kulaklarımda çınlıyor: "Kızına sahip çıksaydın!" Bir zamanlar şiddet gördüğü kocası tarafından öldürülen Ayşe Paşalı nasıl ki kadın cinayetlerinde sembol olduysa, şimdi de kız çocuklarına şiddeti ve karşılığında cinayeti hak gören her vahşi için de Şule Çet cinayeti bir semboldür bundan sonra. Hepimiz Şule Çet'iz, hepimiz acılı annebabanın evlatlarıyız.