Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Hukuk mu demokrasi mi?

Bir muhalefet düşünün ki; bir seçim yapılıyor, bu seçimde oylar çalınıyor, sayım-döküm cetvellerinde usulsüzlük yapılıyor, sandık kurul başkan ve üye atamalarının 3'te 1'inde kanuna aykırı davranılıyor, siz bunu delillerle ortaya koyuyor ve; "Bu seçimde milletin oyu çalınmış, milli irade gasp edilmiş ve sandığın meşruiyeti yitirtilmiştir.
Bu bir hırsızlıktır ve bu seçimlerin yenilenmesi gerekir" diyorsunuz. Ama; sizi suçlu ilan ediyor!
Seçimlere yönelik usulsüzlüğün peşinden gidip, yasal hakkınızı kullanıyorsunuz; ama sizi suçlu ilan ediyor! Bu konudaki en yüksek karar mercii ve büyük bir oy çokluğuyla bilgiler, belgeler, deliller eşliğinde yolsuzluğu, usulsüzlüğü tespit ettim ve seçim sonuçlarını etkileyecek boyutta bir hırsızlık var bu yüzden seçimi yenilemeye karar verdim, diyor. Ama; YSK üyelerini suçlu, hatta çete üyesi ilan ediyor!
Hem hukuki hem ahlaki olarak vazifenizi yapıyorsunuz; ama sizi suçlu ilan ediyor!
Milletin oyuna, sandığın namusuna sahip çıkıyorsunuz, ama suçlu oluyorsunuz!
ABD Dışişleri Bakanlığı;
"YSK'yı not ettik" buyurmuş! Alman Meclis Başkan Vekili, neredeyse savaş sebebi saymış bizim İstanbul seçiminin iptal kararını! Mısır'da 3 gün süren seçim için ağzınızı açmayacaksınız ama Türkiye'de hırsızlık ve usulsüzlük yapıldığı ortaya çıkan seçimleri yenileme kararı alan yargı kurulu üzerinden Türkiye'yi tehdit diliyle uyaracaksınız!
Döviz kuruna bakıyorsunuz; YSK kararına paralel tırmanıyor! Beyler; pardon da; size ne oluyor diye sorarlar!
Seçim yenilenmesi kararı, yasal kurumlarca verilir ve demokratik ülkelerde olur ancak. Anlayacağınız, anti-demokratik ülkelerde seçim yenilenmesi kararı alınmaz, çünkü millet iradesi ve sandık meşruiyeti diye kavramlar anti-demokratik ülkelerde olmaz. Halkın iradesini korumaya yönelik bu sistem, demokrasinin de sağlıklı işlediğinin ispatıdır aynı zamanda.
Ortada bir tiyatro var. Senaryosu;
"Bir ülke, bir millet nasıl kuşatılır onu anlatıyor!" Bu tiyatronun başrolünde hem yerli hem yabancı aktörler ve bunlara figüranlık yapanlar var bir de. Senaryoda yalan-dolan-hırsızlık- usulsüzlük-millet iradesinin gaspı her şey var. Hatta darbe çağrısı, çığırtkanlığı bile makbul. Bir taraftan da bu senaryoya karşı çıkan, organize usulsüzlük ve yolsuzluğa karşı hukuk yoluyla seçmenin oyuna, namusuna sahip çıkan birileri var. Hem hukuki hem ahlaki haklılık ve üstünlük bu tarafta iken; "benim hırsızım iyidir" diyen güruhun sesi "şimdilik" çok çıkıyor diye susulacak mı yani?

Fasa fiso
Tarih bugünleri yazacak. Tarihin doğru yerinde duranlarla, doğru siyaset yapanları, hukuku sonuna kadar uygulayanlarla hukuku katletmek isteyenleri de yazacak. Hukuk ve demokrasi ekseninde tercihe zorlayanlar şunu bilsinler ki; hukukun olmadığı yerde demokrasiden de söz edilemez. İradenin serbest kullanımını sağlayacak olan hukuktur.
Ve 31 Mart'ta İstanbul özelinde hem hukuk hem demokrasi zedelenmiş, YSK da isabetli bir kararla seçimin tekrarı kararı alarak hem hukuka hem demokrasiye sahip çıkmıştır.
Bundan ötesi fasa fisodur..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA