Çip krizi otomotiv sektörünü olumsuz etkilemeye devam ediyor. 2020'den beri otomobil üretiminde sıkıntı yaşanıyor. Otomobil firmaları talebi karşılamakta zorlanıyor. Dünyada çip krizini çözmek için büyük yatırımlar yapıldı. Tüm yatırımların devreye girmesi 2024'ü bulacak. Sorunun kökten çözülmesi 2025'de gerçekleşecek. Pandemi sonrasında başlayan çip krizinin otomotiv sektöründeki olumsuz etkileri bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Otomotiv sanayisi olan sayılı ülkeler arasındaki Türkiye'de çip krizinden olumsuz etkileniyor. Üretimde aksamalar yaşanıyor. Fabrikalar pandemi öncesindeki üretim kapasitelerine ulaşamıyor.
Dünyada çip üretiminde Asya ülkeleri öne çıkıyor. Dünya lideri Tayvan, küresel üretimde yüzde 66'ya varan bir paya sahip. Tayvan'ı yüzde 17 ile Güney Kore, yüzde 8 ile Çin izliyor. ABD ve diğer ülkelerin küresel çip üretimindeki payı ise yüzde 9 civarında.
Pandemi sonrasında yaşanan çip sorununun bir kez daha tekrarlanmaması için devasa yatırımlar açıklandı. Devreye girecek yeni çip üretim tesisleriyle dünyada bir daha çip krizi yaşanmayacağı tahmin ediliyor.
MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Çip krizi için yapılan yatırımlar milyar dolarları buluyor. Dünya çip lideri Tayvan'ın yatırımları hız kesmedi. 2021'de 30 milyar dolar, 2022'de ise 40 milyar dolar yatırım yaptı. Çip üretiminde dünya ikincisi konumunda bulunan Çin, 2030'a kadar 150 milyar dolar yatırım yapacak. Çin, daha önce 2012-2021 arasında çip için 150 milyar dolar yatırım yapmıştı.
Güney Kore, 2021'de 55 milyar dolarlık üç yıllık çip teşvik paketi açıkladı. ABD beş yıl içinde 52 milyar dolar yatırım yapacak.
Avrupa ülkeleri de çip yatırımı için kolları sıvadı. Fransa çip yatırımı için 5.6 milyar euro harcayacak. Almanya'nın çip üretimi yapacağı yatırım 2030'da kadar 50 milyar doları bulacak. İspanya da beş yıl içinde 12.4 milyar euro yatırım planlıyor.
KAPASİTE KULLANIMI %68.1
Türkiye otomotiv sanayisinin kapasite kullanımı Ocak 2023'de yüzde 68.1 oldu. Hafif ticari araçlarda kapasite kullanımı yüzde 67.9, kamyonda yüzde 82.9, traktörde 76.8 olurken, otobüste yüzde 28.1, midibüste yüzde 31.5 gibi düşük seviyede gerçekleşti.