Ne zaman ki Türkiye için çok önemli bir "proje" gündeme gelir, bu ülkenin güzel insanları sağda solda "Yaptırmazlar ki..." diye sessizce hayıflanırlardı.
Bir yanıyla toplumsal hafızanın göstergesiydi bu; yıllar yılı sürgit devam etti.
Takdir edersiniz ki...
"Yaptırmazlar" devinimsizliğinden "Yapacağız!" kararlılığına ve sorumluluk alışverişine geçilmediği sürece pratikte hiçbir şey değişmez.
Dahası, hayıflanmakla yetinmek sonuç itibarıyla "teslimiyetçi" bir göstergedir...
Lafın burasında kıymet hükmümüzü dermeyan etmenin tam vaktidir: Bugün 5'inci yılını idrak ettiğimiz 15 Temmuz direnişi, "Yaptırmazlar" deyip seyretmek yerine, "Yapacağız" diyerek inisiyatif alma sorumluluğudur.
Bu da nerden bakarsanız bakın, büyük bir zihniyet devriminin hasılasıdır ey ehl-i vatan, ki sabahtan akşama oluşmamıştır!..
***
Bu aziz millet "Ağır acılı sulardan" geçti, çok büyük bedeller ödedi... Mesela, Başbakan'ının asıldığını gördü... Mesela, 28 Şubat sürecinde İstiklal Marşı'mızdaki "Bu ezanlar ki şahâdetleri dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli" dizesinden rahatsız olan generalleri gördü... Bir şiir okudu diye Sayın Erdoğan'ı nasıl hapse attıklarını gördü.... Fetullah'ın "teknik nakavt" tesmiye ettiği 17-25 Aralık'taki "yolsuzluk susturuculu darbe" girişimini gördü...***
Gladyo'ya karşı vatanın bekasını önceleyerek oluşan ittifakların zeval bulması için çatallı dilleriyle sabah akşam uğraşıyorlar.
O halde fitne/fesat hareketlerine karşı çok dikkat edilmelidir.
15 Temmuz direniş bilincini diri tutmak, safları tahkim etmek, her ferdi kazanmaya çalışmak, kuşatıcı/toplayıcı olmak bir mecburiyettir.
Evet, buna mecburuz!..
Mademki 15 Temmuz direnişi her şeyden evvel, "Yaptırmazlar" deyip seyretmek yerine, "Yapacağız" diyerek inisiyatif alma sorumluluğudur...
Herkes bu sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz