CHP'li Yılmaz Ateş malumunuz ihraç edildi ama partisine iftira atmaya tenezzül etmedi.
Mesela, "LGBT'li olmadığım için beni ihraç ettiler" falan demedi.
Demiş olsaydı, CHP'de kalanları töhmet altında bırakırdı. Bu gayet nettir, tartışamayız.
CHP'de kalanlar veya ihraç edilmeyenler de haklı olarak "Biz (...) ne miyiz?" diye isyan ederlerdi.
Gerçi bu konuda o kadar net bir şey de söyleyemeyiz. En azından tüm CHP'liler isyan etmeyebilir. Ne bileyim, parti içi demokrasi deyip olgunlukla karşılayanlar veya cevap vermeye değmez diyenler çıkabilir. Memnuniyetle karşılayanlar bile olabilir, meçhule saygı prensibi vardır, bir şey diyemeyiz.
Bütün bunlar CHP'nin zenginliği veya genişliği sayılabilir. Veya sayılmaz. Doğrusunu isterseniz bilemiyorum.
Zira o eski CHP artık yok.
Kaset kumpasıyla genel başkanlık koltuğuna oturtulan, 15 Temmuz'u "tiyatro" tesmiye eden Kılıçdaroğlu'nun CHP'si var.
Nihayetinde yabancı yatırımcıya, "Türkiye'ye yatırım yapmayın" diyen çok "değişik" bir partiden söz ediyoruz.
O kadar "değişik" ki kendi partililerinden çok AKP'lilere güveniyorlar.
Hiç öyle olmasaydı, AKP'li Gül'ü "çatı adayı" yapmak için "istikşafi" görüşmelerin dibini bulurlar mıydı?
Bilenler bilir, İP'li Meral Hanım Gül konusunda arıza çıkarınca, "çatı adayı" olarak AKP'li Babacan'ın adı CHP kulislerinde dillendirilmişti.
Kılıçdaroğlu da geçenlerde büyük bir iştiyak ve heyecanla dinlediği AKP'li Davutoğlu'na "hakkımı helal ediyorum" demişti.
Sizin anlayacağınız, Suriye belasını başımıza açan "stratejik derinlikli adam" ile Suriye üzerinden güya kıyametleri kopartan "kumpas adam" gündüz gözüyle helalleşmişti.
Demem o ki, Kılıçdaroğlu'nun Yeni CHP'si öz CHP'lilerden ziyade AKP'lilere meftundur.
***
Evet, CHP'li Yılmaz Ateş, "LGBT'li olmadığım için beni ihraç ettiler" şeklinde deli saçması, mantıksız, iğrenç bir iftira atmadı.***
Önümüzdeki günler AKP'lilerin kendi kendilerini daha ne kadar iptizale uğratacaklarını göreceksiniz.