En az 20 yıllık dostumuz sevgili Erman Yerdelen'in ısrarlı davetiyle hafta sonunu Paris'te geçirdik.
Dünyanın en önemli moda dergilerinden Vogue'un Türkiye edisyonunun yayın hayatına girmesi vesilesiyle.
Yılda birkaç kez Paris'e ve Fransa'nın diğer kentlerine uğruyoruz ama bu köşenin müdavimlerinin de çok iyi bildikleri gibi bu ülkedeki gelişmeleri günü gününe de izliyoruz.
İyi ki de izliyoruz! Yoksa Fransa'da "Günün kahramanı"nın bir Türk olduğunu nasıl öğrenebilirdik...
Kesinlikle mübalağa etmiyoruz; şu sıralar gerçekten Fransız basını projektörlerini, ülkenin siyaseten hassas bir yöresinin, geçen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sosyalist Parti'nin adayı Segolene Royal'in seçim bölgesi olan Paris yakınlarındaki Yvelines sınırları içindeki Bois-d'Arcy kasabasına çevirdi.
O kasabada Fransız otomotiv sanayiinin en önemli tedarikçilerinden "Heuliez"in tesisleri var. Aşağı-yukarı 1.500 kişi çalışıyor. Daha önemlisi bölgenin ekonomik faaliyetinin can damarı olarak gösteriliyor.
Son 25 yılda yarım milyonu aşkın otomobil (Çoğunluğu Renault) için çeşitli parçaların üretildiği fabrika, küresel ekonomik kriz nedeniyle beyaz bayrak çekti... Ve de kıyamet koptu!
Çünkü "Heuliez" tesisleri, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Yvelines bölgesinin ekonomik açıdan aort damarıydı. Ve de Fransa hayati önem taşıyan bir yerel seçimin arifesindeydi. (Not: Seçimlerin ilk turu bu hafta sonunda, ikincisi ise onu izleyen pazar günü yapılacak.)
Bir seçimin arifesinde, bir bölgenin en önemli sanayi tesisinin kapanması ne demek? Sandık devrimine kadar gider iş vallahi...
Ama sorun şu: Krize bağlı olarak siparişler dibe vurduğu için, bir KOBİ (Küçük ve Orta Boy İşletme) olan "Heuliez" müthiş bir darboğaza girdi. Çalışanlarına maaş ödeyemez duruma geldi.
Sonrasını kestirmek pek güç olmasa gerek: Ya yeni bir yatırımcı bulunacak ya da kapıya kilit vurulacak.
Elbette ilk seçenek için çırpınıldı.
Önce fabrikayı işleten şirket her türlü çareyi denedi. Banka kredisinden ortak arayışına kadar. Bulamadı.
Ardından politikacılar kendilerine yakın işadamlarını zorladılar. Faydasız.
Tam umutların tükendiği, işçilerin de aileleriyle birlikte eyleme hazırlandıkları anda, biri çıktı, "Ben bu fabrikaya talibim" dedi. Getireceği sermayeyi de açıkladı: 20 milyon euro.
Herkes sevincinden yerinden zıpladı. "Heuliez"i kurtarmaya aday olan kişi, bir Türk. Adı: Alphan Manas. İzmir kökenli.
Adı yabancı ama özü Türk bir yatırım şirketini yönetiyor: "Brightwell Holdings BV".
Şirketi özellikle enerji, çevre ve yeni teknolojilere yatırım yapıyor ve proje üretiyor.
Yüzyıllar boyunca çocuklarını "Türkler geliyor" diye korkutan Fransızlar şimdi "Türkler geliyor" diye bayram yapıyorlar. Helal olsun Alphan Manas'a...