Cuma günü rakip medya grubunun bir kanalında sektörümüzle ilgili programlar yapan bir meslektaşım aradı. Hoş-beşten sonra doğrudan konuya girdi:
"Kuzum nasıl atlattınız bunca gazeteyi ve televizyonu? Hepsi de mi uyudu, yoksa siz özel kaynaklardan mı bu bilgilere ulaştınız?"
Sorusu, o günkü manşetimizle, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la başlattığı muhalefet liderlerine Çankaya davetiyle ilgiliydi.
Tüm gazeteler Gül-Baykal görüşmesini yüzeysel bilgilerle, görüşme sonrası yapılan açıklamalarla geçiştirmişlerdi. SABAH ise buluşmanın perde arkasını deşelemiş ve elde ettiği bilgilerle farklı bir manşet atmıştı: "Sandıksız değişiklik".
Yani Anayasa değişikliğini referanduma gitmeye ihtiyaç bırakmayacak şekilde gerçekleştirmek.
Bunun için de elbette Meclis'te iktidar ve muhalefet uzlaşması gerekecek. Cumhurbaşkanı Gül işte böyle bir uzlaşmanın ortamını sağlamak için devreye giriyordu.
Rakip gruptaki meslektaşım Çankaya'nın bu kadar önemli bir misyonunu diğer gazetelerin nasıl göremediklerini veya SABAH'ın nasıl görebildiğini merak ediyordu.
Binamızın girişindeki bir sloganı biraz değiştirerek yanıt verdim: "Burası SABAH. Burada 24 saat haberin izi sürülür... Burada kimse 'Yoruldum' diye yakınmaz."
Biz SABAH'çılar yorulmuyoruz ama siyasetçiler arasındaki kavgalar, kurumlar arasındaki çatışmalar Türk halkını çok yoruyor. Sadece yormakla kalmıyor, moralleri de bozdukça bozuyor.
O nedenle Cumhurbaşkanı Gül'ün siyasileri uzlaştırma girişiminin olumlu sonuç vermesini umutla bekliyoruz.
Halkın hiç değilse ilkbahara biraz iyimser girebilmesi için...
Bizim de daha iyimser manşetler atabilmemiz için...
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.