Tarihçileri birbirine düşürmek istiyorsanız, bir soru yeterli: "Roma İmparatorluğu neden çöktü?"
Yüzyıllardır cevabı verilememiş soru bu. Ve her tarihçinin ayrı bir tezi var.
Kimine göre, Batı'nın tarihteki bu ilk imparatorluğunun çöküş nedeni, "Siyasal ve toplumsal çürüme". Barbar kavimlerle giderek sıklaşan temaslar sonucu Roma halkının da barbarlaşıp disiplinini yitirmesi. Bunun sonucu Roma'yı Roma yapan ve ayakta tutan değerlerin yozlaşması... Vegece, Arthur Ferrill, Edward Gibbon gibi tarihçiler bu tezi savunan cephede yer alıyorlar.
Kimileri (örneğin Bryan Ward-Perkins ) çöküşü, yabancı güçlerin saldırıları sonucu imparatorluğun uç ya da sınır bölgelerinin istikrarsızlığa sürüklenmesine, sonra bu istikrarsızlığın merkeze doğru ilerlemesine bağlıyorlar.
Kimileri "din"i öne çıkarıyorlar: Çok tanrılı inançtan Hıristiyanlığa geçmiş toplumun bu dünyayı bırakıp öbür aleme hazırlamayı önemsemesi...
Hepsi de kalesini kanının son damlasına kadar savunan lejyonerler gibi, teorilerinden kesinlikle ödün vermiyorlar.
Aslında "vermiyorlardı" demek daha doğru olacak. Çünkü Peter Heather'ın geçen yıl yayınladığı "Roma İmparatorluğu'nun Düşüşü" adlı araştırmada ortaya attığı görüş, ilk kez olarak, dediğim dedik tarihçilerin tezlerini sorgulamalarına yol açtı. Dahası, giderek artan çoğunluk, "Galiba haklı" demeye başladı.
Sasaniler'in dönüşü mü?
Peter Heather'ın iddiası şöyle:
"Roma'da işlerin ve sistemin bozulması, İran'da Sasani İmparatorluğu'nun (226-651) yükselişiyle başladı. Sasaniler, Roma lejyonlarını Fırat-Dicle havzasının ve güney-doğu Anadolu'nun ötesine sürecek güce ve toplumsal birliğe sahipti.
Sürekli büyüyen bu tehdit yüzünden, Roma askeri gücünün önce yüzde 25'ini, daha sonra yüzde 40'ını bu cephede görevlendirmek zorunda kaldı."
Sonra? " Roma bu tehdidi 50 yılda yenebildi ama neler pahasına... Cepheye sürdüğü orduların finansmanı için Batı'daki kentleri ağır vergiler altında ezdi, soyup soğana çevirdi. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak daha sonra gelir kaynakları kurudu. Gelir azalınca kamu yatırımları ve üretim durdu. Yoksullaşan halkın devlete ve geleceğine güveni zayıfladı. Rüşvet alıp yürüdü. Tüm bu faktörlerin neden olduğu ihtilaller, isyanlar, suikastler, kopmalar Roma'yı tarihe gömdü. 4 Eylül 476'da, Germen orduları şefi Odoackre'ın son imparator Romulus Augustule'ü tahttan indirmesiyle son nokta konuldu."
Heather, arkeolojik bulgularla desteklediği tezini başlangıç cümlesini tekrar ederek noktalıyor: "Her şeyi Sasaniler'in yükselişi başlattı ve bitirdi."
Batı ile kastedilen Hıristiyan coğrafya ise, o diyarda çağımızın Roma İmparatorluğu elbette ABD.
Ve ABD de, tıpkı Roma gibi silahlı kuvvetler mevcudunun neredeyse yarısını gönderdiği (Irak ve Afganistan) Ortadoğu batağına giderek daha çokgömülüyor.
Ve Sasaniler'in günümüzdeki mirasçısı olan İran, "ABD'yi Ortadoğu'dan sürmek"ten söz ediyor.
Ve gücünü herkesin kabul ettiği İran'ın pervasız ama kesinlikle zeki ve vizyon sahibi Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, "blog" sitesinde "chat" arkadaşlarına "Sabredin, gün doğmak üzere" mesajları gönderiyor.
Ve ABD'de Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde Kongre'yi ele geçirmesine kesin gözüyle bakılan Demokrat Parti'de "Pılıpırtıyı toplayıp eve dönelim", "Dünyayı boş verip ABD'yi kurtaralım" tartışmaları yapılıyor.
Roma'nın büyük devlet adamı Marcus Tullius Cicero'nun dediği gibi, "O tempora! O mores!" Yani, "Ne günlere, ne adetlere kaldık!"