Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Sapkın alarm

Her yanında derebeylik düzeninin sürdüğü bir ülkenin bir sokağında bir girişimci ücretli işçi çalıştırarak ürettiği malları satıp kâr etmeye başlasa, o ülkenin kapitalist olduğunu söyleyebilir misiniz?
Fransa'nın bir belediyesinde Komünist Partisi seçim kazansa, "Fransa'ya komünizm geldi" der misiniz?
Demezsiniz. Düzen değişikliği ülkelerin genelinde olur.
Şimdi şu İstanbul'umuzdaki gazlı itiş kakışa doğru ad koymaya çalışalım.
Deniliyor ki köstebek yuvasına dönmüş bir meydanda bile kutlama yapılmasına izin verilmeliydi, izinsiz yürüyüşe geçilse de o kadar gaz sıkılmamalıydı, ulaşım aksatılmamalıydı, halk ve turistler sıkıntıya sokulmamalıydı, vb.
Bunların hepsini haklı itiraz kabul edelim, yanlış bir karar verilip ölçüsüzlüklere kaçıldığını düşünelim. Ama yaşanan -dün pek çok yorumda yapıldığı gibi- "Türkiye'ye Faşizm Geldi" feryadıyla adlandırılabilir mi?
Her şeyden önce söz konusu belanın tanımında yanılmamak, kavram karışıklığıyla kafaları bulandırmamak gerek. Faşizm siyasal yoldan uzlaşmaya yanaşmayarak baş kaldıran işçi sınıfının silahla dizginlenmesidir.
1 Mayıs 2013 günü Türk işçi sınıfının İstanbul'da ayaklanıp bastırıldığı söylenebilir mi?
O gün Kadıköy'de Komünist Partisi şenlik yaptı. İzmir ve Eskişehir gibi muhalefetin güçlü olduğu kentlerde, Kürtlerin kalesi sayılan Diyarbakır'da, ülkenin her yerinde güzelce kutlandı 1 Mayıs. Ne biçim faşizm bu?
Helikopter mi ki gökten tek meydana iniveriyor?
Bir gün bir kentimizin bir meydanına ilişkin tek bir konuda yanlış karar verilip ölçüsüzlüklere kaçıldığına inansanız da, şu çok daha vahim gerçeğe göz yummamalısınız:
Medyamızın bir bölümü her gün yanlış teşhislere dayalı ölçüsüz değerlendirmelerle tartışmaları mantık rayından çıkarmakta. O yüzden asıl sorunlara akıllıca eğilemiyoruz.
Türkiye'de başkaldırı olmamalı mı?
Gereğinde dövüşmez miyiz? Elbette olmalı.
Elbette dövüşürüz şartsa.
Yüksek faiz dolandırıcılığı gibi iğrenç hesaplar uğruna yabancı sabotajcılarla işbirliği yapan gerçek hainler, işine gelmediği için barışı baltalayan alçaklar, kişisel saltanatımı sürdüreyim diye bile bile kafa karıştıran medya hokkabazları var. Öylelerinin çıkar ortaklığına karşı çıkılmalı elbette.
Günün birinde tanklı toplu vesayeti hortlatmaya kalkan olursa, dövüşten de çekinilmemeli.
"Türkiye'ye faşizm geliyor!" yaygarası ise komik aslında. Ülkemizde faşizme pek benzer bir düzen uzun yıllar boyunca zaten vardı. Astı, ezdi, kırdı geçirdi. Yeni yeni gidiyor.
Yanlış telaşlarla o gidişi saptırmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA