Hırsız yakalanınca mahkemede yargılanıyor.
Mahkeme bir şey çalarsa nerede yargılanır?
Ne demek o!
Nasıl laf! Yüce adaletin dağıtıcılarına saygısızlık! Hiç mahkeme bir şey çalar mı?
Çalar efendim.
Hem de gasp edilince geri verilmesi en olanaksız, en "gitti mi gider", en değerli nimeti, zamanı araklayabilir. O tersliği rutin duruma getirdiğini fark etmediğiniz bir ülkenin vatandaşı iseniz, yurt dışında bulunduğunuz sırada çağrı alabilirsiniz yüce adaletten:
"Hakkında suçlama var.
Dön gel." Suçlu bulunma korkunuz yoksa, bir an önce yargılanıp aklanma umuduyla hemen yurda döner ve tutuklanıp içeri atılırsınız.
Niçin?
"Tutuksuz yargılanırsan kaçarsın."
"Kaçacak olsam yurda döner miydim?"
"Takdirimiz böyle."
"Bari çabuk yargılayın. Ne kadar sürer?" Onun yanıtı yok. Takdirin belirlenme süresi günlerle, aylarla değil, yıllarla ölçülüyor. Hamile eşinizi arkada bırakıp içeri girmişsiniz.
Çıktığınızda çocuk düzgün cümle kurmaya başlamış; "Bu adam bizim eve mi gelecek?" demekte.
Öyle ülkelerde ömründen dilimler koparılıp çöpe atılmış insanlar salıverilince sevinemezsiniz.
Çünkü benzeri durumlardaki sayısız insan içeridedir. Bir yandan da "yüce adalet" lafları sürüp gider...
Kahgak! Kahgak! Kahgak!
Ne o ses?
Kargalar gülüyor.