Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Refahınız

Yarışmaktan nefret ederim. Geçilsem üzülürüm, geçildim diye. Geçsem de üzülürüm, geçilenler üzüldü diye. Bir kamp ateşinin çevresinde bağdaş kurmuş insanlar düşünün. Sırası geldikçe her biri şarkı söylüyor, ötekiler dinliyor. Hoşça vakit geçirmekteler.
Derken bir laf atılıyor ortaya: "Hadi, şarkılara devam! Bakalım hangimizin sesi daha güzel?"
Eğlence birden yarışa dönüşüyor. Artık şarkıların tadı çıkarılmakta değil, "Benden iyi mi söylüyor?" kaygısının tedirginliği yaşanmakta.
Havadaki mutluluk azalmadı mı?

***

Yeni yıl eşiğinde herkesin kafasına takılan "mutluluk" nedir ki? Nasıl ölçülür?
Bireylerin değil de toplumların başarılarını ölçen ekonomistlerin ellerindeki cetvel belli. Üretilen mal ve hizmetlerin fiyat toplamlarını nüfusa bölerek "kişi başına gelir" diye bir ölçü kullanıyorlar.
Anketçiler ise insanlara mutlu olup olmadıklarını tek tek soruyor,
ülkelere ona göre başarı notu veriyorlar. Onların değerlendirme sonuçları ile ekonomistlerin sıralamaları birbirini tutmuyor.
Neden?
***

Kişi başına gelir ölçüsünü geçen yüzyıldaki büyük kriz sonrasında ekonomist Simon Kuznets icat etmiş, ama bir de uyarıda bulunmuştu:
"Refah düzeyi gelire bakarak belirlenemez."
Çünkü ulusal gelir toplamı olumlu şeyler kadar olumsuzlara da harcanan paraları kapsar.
Soygun yapacak bir çete silah satın alır; ödedikleri para satıcıların geliridir. Trafik kazaları olur, kaportacılar kazanır. Cezaevleri çoğaldıkça oraların personeline ödemeler artar. Bunların hepsi şişirir ulusal gelir istatistiklerini. Ama ülkede refahın yükseldiğini mi gösterir?
Refah ölçümünü çarpıtan bir başka faktör de gerçek mal ve hizmet üretiminin hesaba katılamaması.
Manavdan fasulye alırken verdiğiniz para onun geliri olur; kendi bahçenizde yetiştirdiğiniz fasulyenin değeri ulusal gelir hesabına girmez. İki kişinin saçlarını kesen berbere ödedikleri para istatistiklerde kayda geçer; birbirlerinin saçını keserlerse o hizmetin parasal bedeli yoktur. Ev kadınlarının her gün ürettikleri hizmet?
Hesaba katılmaz. Hesaba katılmayan en önemli değer ise mutluluk yaratan ama ölçülemeyen nimetlerdir. Yardım ettiğiniz birinin gözlerindeki şükran... Kendinize bağlayabildiğiniz sevgilinin sesindeki sıcaklık... Okuduğunuz şiirden gönlünüze yayılıveren heyecan seli...
Refah düzeyini bunların da yükselttiğini unutmayın sakın. "Her şeyin fiyatını bilip hiçbir şeyin değerini bilmemek" yanlışına düşmeyin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA