Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Tilki çivileri

Televizyon haberlerinin çoğunu güzel yüzlü cici kızlar veriyor. Ama ağızlarından dökülenlerin başlıca konusu kavga, dövüş, savaş, terör, cinayet, bomba, patlama, cenaze, ceza davası...
Dün gerginlik azaltacak bir şeyler yazma niyetiyle bilgisayar başına otururken gözüm saate takıldı, öğle bültenini dinleyeyim diye televizyonu açtım.
İlk haber: Karabulut cinayeti davasının birinci duruşması başlarken sanığa şırıngayla saldırılmış, nitrik asit olduğu sanılan sıvının kokusu salonu nefes alınmaz duruma getirmiş, en çok zararı da polisler görmüş.
Öyle sıvıların hazırlanması epeyce işlem gerektirir; yani planlı ve özenli uğraş ister.
Suç tasarlama demek olan "taammüt" ceza hukukunda önemli bir kavramdır; olayın vahametini katlar. Zehir hazırlayan katil öfkeyle bıçak çekenden çok daha ağır ceza alır.
Karabulut cinayetinin en kan dondurucu özelliği de içerdiği taammüt ayrıntıları. Testere satın alınması gibi.
İntikam denemesinde etki-tepki denklemi:
Testereye karşı şırınga.
Maddi manevi zarar da yalnız hedefe değil, çevreye.

***

Lakabı Tilki olan bir vatandaş Amerika'dan tekerlekli kale gibi bir otomobil getirtmiş, kurşun geçirmezlik türünden standart özellikleri yeterli görmediği için yenilerini ekletmiş.
Örneğin, peşine takılan olursa Tilki'nin arabası geriye doğru çivi püskürüyor. Öylece arkadakinin lastikleri patlayacak, takibi sürdüremeyecek.
Peki, onlar oradan gittikten sonra ne olacak? Yolda kalan çiviler olayla ilgisiz ve günahsız kişilerin lastiklerini de patlatacak.
Bütün bunlara ne gerek olduğu sorulduğunda sayın Tilki "Çok düşmanım var" diyor.
O zaman bir başka soruyu gündeme getirmenin sırasıdır:
"Niçin var o kadar çok düşmanın?"
***

Her yanda bir şikâyet, bir şikâyet...
"Bıktık kavga gürültüden! Üsluplar sertleştikçe hırgür çoğalıyor. Dertlere çözüm aranacağına, polemiğe harcanıyor vakit ve enerji."
Tamam da, kimsenin kulağı kendi sesini duymuyor. "Benim üslubum nasıl?" diye düşünen yok. Özeleştiri yapabilmek herkesin övdüğü bir özellik. Uygulayan? Ara ki bulasın.
Kabalık kabalığı çoğaltmakta. Etki-tepki.
Sonuçta ceremeyi günahsızlar çekmekte yine. Kavgacıların birbirine püskürdüğü çiviler onların lastiklerini patlatmakta.
Cumhurbaşkanı Hindistan seferinde gazetecilerimizle konuşurken bir öneride bulundu:
"Bir hafta boyunca insanların birbirleri hakkında söyledikleri kötü sözleri değil de iyilerini duyurun."
Meslektaşlar bu dileği şaka ya da yarı-şaka diye yorumladılar. Niçin öyle algıladıklarını anlayamadım.
Hem duyuru görevi yaparken, hem de -daha önemlisi- kendi aralarında tartışırken bir süre o ölçüye uymak çok mu zor?
***

Politikacıların birbirlerine sözlü saldırıları genellikle "fevri" oluyor. Yani "feveran" ederek, birden öfkeye kapılarak.
Yazılı polemikler ise öyle değildir. Oturur, düşünür, planlar, saldırırsınız.
Taammüden...
Keyfi de vardır harfli çiviler saçmanın.
Ama başkalarının lastikleri patlıyor. Yollarda kalıyorlar.
Tilkilikten birazcık vazgeçemez miyiz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA