Bazı olaylar vardır, damardan verilen ilaç gibidir. Bunlar anında kimyamızı değiştirebilir, tanımasak da yaşayanın acısı yüreğimize işler.
Sayın Başbakan'ın annesine ağladığımız gibi...
İbrahim Tatlıses'in kurşunlanmasına üzüldüğümüz gibi...
Biricik annesinin cenaze namazında hıçkırıklara boğulan Sayın Başbakan'ın şahsında herkes anasına ağladı. Çünkü olay yürek yakmıştı.
Aslında ben Sayın Erdoğan'ın 'Anneler Günü'nde başını anacığının omzuna yasladığında da gözyaşlarımı tutamamıştım ya neyse.
Sayın Başbakan, o karede dünyaya meydan okuyan bir liderden çok ana kuzusu gibiydi.
Ne sıcak, ne candan gülüşleri vardı ikisinin de.
Tenzile Ana'nın 'Osmanlı' duruşu.
Ve mağrur bakışları gözümün önünden hiç gitmedi, gitmeyecek de.
İlk o zaman tanıdım Tenzile Ana'yı.
Asaleti, yüzünden, duruşundan ve bakışından belliydi.
Bir de yetiştirdiği evlattan…
Mütevazı duruş, şımarık olmayan bir gülüş…
Evladına sımsıkı sarılması, ana sıcaklığının ne olduğunu herkese göstermişti.
Vefatı bu yüzden bizi çok üzdü.
O görüntüleri izleyen herkes anasını hatırladı. Kimi yanına koştu, kimi de hemen telefona sarıldı.
Tabutunu omuzlaması, makam aracı yerine cenaze aracına binmesi, annesini mezara indirmesi, dinimizin emrettiği gibi kabre yerleştirmesi, üstüne ilk toprağı atması ve camide 'Tebareke' olarak bilinen Mülk Suresi'ni okuması ona olan hayranlığı bin kat daha artırmadı mı?
Başbakan Erdoğan bunları şov olsun diye yapmadı.
Canı kadar sevdiği anacığına son görevini yerine getirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye taziye ziyareti sırasında, "Annem sanki Afrika'dan dönmemi beklemiş" diye konuşması; gözlerindeki nem ve yüreğindeki acının büyüklüğünün işaretiydi.
Cumartesi günü İnönü Stadı'nda Kayserispor'un Beşiktaş'ı 2-0 yenmesinde büyük katkısı olan kaleci Gökhan'ın, maç sonunda tribünlerde açılan "Başın sağ olsun Gökhan" pankartıyla hıçkırarak yere kapanması benim gibi hem anasını hem de babasını kaybetmiş olanları ağlattı.
Ben babamı 4 yıl önce kaybettim.
Yani fistuğumdan, 2 yıl sonra…
İkisinin de hasretinden nasıl kavrulup yandığımı anlatmam çok zor.
Başta da söylediğim gibi bazı olaylar, damardan yapılan iğne gibidir.
Anacığının cenaze töreninde Sayın Başbakan'ın hıçkırarak ağlamasına da, Beşiktaş- Kayseri-spor maçı sonrası Gökhan'ın yere kapanıp dövüne dövüne ağlamasına da üzülmemiz bundandır…