Bana yazan sevgili okurlarımın hepsine mümkün olduğu kadar yetişmeye çalışıyorum.
Benim için eleştiren, en az öven kadar önemli ve saygındır.
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra, önceki gün çağın baş belası kanseri yazmış, hastalığın tedavisi için bulunamayan Bloecin-s adlı ilacı gündeme taşımıştım.
Umarım Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik konuya el atmış ve bu amansız hastalığın pençesinde kıvrananları rahatlatmıştır.
'Kanser' sözünü duyunca şahsen kafam uyuşur, herkes gibi elim ayağım tutmaz olur.
Hastanın illa da bir yakınımda olması şart değildir.
Muhabirlik dönemimde kara haberi alan hasta yakınlarının doktora 'Ya, gerçekten mi?' diyen acı dolu bakışları beynime kazınmıştır. Bu yüzden kendimi onların yerine koyar ve çok üzülürüm.
Zaten yüreğimi böyle acılar hasta etti ya…
Neyse...

Tatile çıkmaya hazırlandığı sırada göğüs kanseri olduğunu öğrenen Engin Öztürk Hanımefendi'nin 'kanser'le geçen acı dolu savaşını dinleyince nasıl üzüldüm anlatamam.
Engin Hanım gözlerimin ıslaklığını fark etti mi bilmem. Yarın onun hikayesini yazacağım.
Şimdi isterseniz siz değerli okurlarım neler göndermiş virgülüne dokunmadan onlara bir bakalım.
Metin Kondel:
"Kuzeyden selamlar...
Madem konu yeniden sağlık; kanser ve umumi sağlıkla ilgili; naçizane bir soru sormak istiyorum…
Bu ilçe sağlık merkezlerindeki sağlık ocağı bünyelerinde kurulu toplum sağlığı merkezleri tam olarak ne iş yapar?
Karadeniz'deki her ilçenin merkezi kanalizasyon şebekesine esen poyrazlarla çekilmez kokularla dolarken kanser yapan sigaraların üzerindeki caydırıcı resimlerin anlamı neyi ifade eder?
Kız kardeşim Almanya'dan geldiğinde ona şu soruyu sormuştum: Türkiye'ye ayak bastığında ilk neyi fark ettin?
Cevap: Abi, inanmayacaksın ama Türkiye bir tuhaf kokuyor.
Şimdi soru şu; dolu rögarları, rüzgarlarla kanalizasyonları kokan bir ülke de sigarayı bırakıp temiz hava solumak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek mümkün mü? Ve dahası toplum sağlığı merkezlerindeki vitamin sirkülasyonu tam eli kalem tutan kara bıyıklı sağlık memurları için toplum sağlığı için diffüzyon önlemleri bir şeyi ifade ediyor mu?"

***

Barış Güldü adlı okurumuzun isteği daha başka...
"Biz KPSS 2011-1 ataması ile 7 Temmuz'da Çevre Şehircilik Bakanlığına atandık (476 kişi). Bizle birlikte başka kurumlara atananlar işe başladığı halde biz 3,5 aydır bekletilmekteyiz. Çoğumuz atandık diye işlerimizi bıraktık; zor durumdayız. Artık işe başlamak istiyoruz. Sizden isteğimizi lütfen dile getirin..."
İyi pazarlar...