Kılıçdaroğlu'na yakın bir dostum, "Göreceksin, CHP lideri teşkilatları, dolayısıyla delegeleri de kökten değiştirecek. Kurultaya böyle gidecek. Hatta mevcut belediye başkanlarından çoğunu önümüzdeki yerel seçimde aday yapmayacak. Genel Başkan'ın bir yıl içindeki icraatlarına bakarsanız bu durumu açık seçik görürsünüz. Eğer göremiyorsanız ya çok acemisiniz ya çok saf, ya da körsünüz" dedi.
Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı.
Yani Başkan Fethi Yaşar'ın eli, kolu, gözü ve kulağı.
Fethi Yaşar ve yardımcısı Balaban, Yenimahalle'yi cazibe merkezi yapmaya kararlı iki cesur yürek.
Ama ikisi de CHP'li lüpçülerin karşısına dikildiği için hedef tahtası oldu.
Önce Tarık Şengül'ün içi boş iddialarıyla gündeme geldiler.
Sonra gerçekler gün ışığına çıkmasın diye ağızları mühürlendi.
Bildiğimiz kadarıyla Balaban, CHP'nin eski Ankara İl Başkanı Tarık Şengül'ün iddialarına cevap vermek istedi.
Amacı Şengül'e, "Yalancının…" diye başlayacağı okkalı bir yanıt vermekti.
Ammaaa…
Devreye hemen Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu girdi.
"Sen sus, ben konuşacağım" dedi.
Ancak nedense günlerce ipe un serdi. Kasıtlı konuşmadı yani.
Sanki başkan ve yardımcısının 'bu iftirayla' anılmasını istedi.
Balaban haklı olarak bu duruma dayanamadı ve sonunda patladı.
"Bizi zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yoktur" mealinde bir açıklama yaptı.
Anında partisinin istenmeyen adamı ilan edildi.
Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun Balaban'ı artık orada görmek istemediğini söyledi.
Aslında CHP üst yönetimi Balaban'a, sadece SABAH Ankara'ya içini döktüğü için kızmamıştı.
Duyduğumuza göre bu öfkenin sebebi akçeli talepleriymiş.
Çünkü 'Sosyete pazarı, işe militan yerleştirme, imar değişiklikleri, iskan ve ruhsat' gibi istekleri geri çevirmişti Balaban.
Kısacası üst makamların gayri yasal istekleri yerine gelmeyince başkan yardımcısının üstü çizilmişti.
Amaç Balaban'ı oradan uzaklaştırmak, Başkan Yaşar'ın çevresini kuşatmak ve Yenimahalle'yi hallaç pamuğu gibi dağıtmak.
Şirin ilçeyi yaşanabilir bir yer yapmayı kafasına koyan Belediye Başkanı Yaşar, bu tezgahın farkında.
O, yardımcısıyla el ele vermiş vızıltılara aldırmadan harıl harıl çalışıyor.
