Erkan isimli bir okurun 'isyan' kokan yorumu halkın çoğunluğunun CHP'ye bakışını o kadar iyi anlatıyor ki… Okumanızı bu yüzden istedim.
Yorum şöyle:
CHP bu ülkeye kölelikten başka ne getirdi? Bizi kendinize ve Siyonizm'e köle ettiniz.
Yalan kampanyalarınıza karnımız tok. AK Parti'nin alternatifi ise yok. Onların evlerinde kilolarla çalıntı altın da bulsanız, bu insanlar yine de CHP'ye oy vermez. Kemal efendi, bu partiden çok çektik çok. Yandık yandık, piştik. Yemezler artık. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar yine de sizden bin kat iyidirler.

Vallahi de doğru,
Billahi de doğru…
CHP bu millete çok zulüm yaptı.
Milletin değerleriyle çok oyandı.
Millet de yıllar, hatta nesiller geçmesine rağmen bu zalimliği unutmadı.
Vatandaşımız ne Müjdat Gezen, Uğur Dündar ve Levent Kırca'nın dediği gibi aptaldır ne de Yılmaz Özdil'in dediği gibi 'bidon kafalı.'
Milletimizin sağduyusuna güvenmeyen böyle yaya kalır işte.
Vatandaş her şeyi yakından izliyor, kimse merak etmesin.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun her 100 cümleden 99'u iftira olan söylemleriyle insanlara nasıl kara çaldığını da iyi biliyor bu millet.
Mal varlığını niye açıklayamadığının da farkında.
Köşe bucak sakladıkları 'Van Toplantısı'nda neler konuşulduğunu da az çok tahmin edebiliyor…
Mesela ben, şimdilik ertelediği kurultayda yeni oluşturacağı delegeleriyle 'Milli Şef' olmaya hazırlanan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bu köşeden o kadar soru sordum ama hiçbirine yanıt alamadım.
Mübarek dilini yutmuş sanki...
İnşallah suskunluğunu bozar da aylarca beklediğimiz cevapları verir.
Belki bu sayede mal beyanında belirttiği Akyurt'taki villanın gerçek değerini niye sakladığını hem millete hem de bize anlatmış olur.
Böylece 150 binlik villasını 15 bin lira gösterdiği için yüzünün kızarıp kızarmadığını öğrenmiş oluruz.
Ama adamdan çıt çıkmıyor.
İşi pişkinliğe vuruyor.
Yaptığının elle tutulur yanı yok.
Ele verir talkını kendi yutar salkımı durumları açık seçik ortada.
Vatandaşı uyuyor mu sanıyor acaba?
Bir genel başkan üç kuruşluk memur maaşıyla o kadar evi ve tabloyu nasıl aldı?
Merak etmek hakkımız değil mi?
Deniz Feneri dosyasını diline dolayan beyefendi bunların da hesabını verebilmelidir.
'Dürüst' ayaklarına yatmakla bu iş olmaz.
İki gündür, Abant Kampı'nda deşifre olan Van'daki toplantıyı yazıyorum.
Kılıçdaroğlu ve yakın çevresinden niye 'çıt' çıkmıyor.
Niye sessiz arkadaşlar?
O toplantıda gizlenecek kadar önemli ne konuştunuz?
Anlatın artık.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "Hafiyelik peşinde koşan, hiçbir ağırlık gösterememiş, yalanla dolanla uğraşan bir genel başkandır. Yani karşınızda omurgalı mert bir insan yok. Kendisi bile inanmadığı şeyleri söylüyor" şeklindeki çerçevelik sözlerine dikkat edin.
Hatırlarsanız Sayın Kılıçdaroğlu, Bakan Hayati Yazıcı'nın gönderdiği bir e-mail'le ÖSYM Başkanı'ndan yeğenine torpil istediğini bağıra çağıra günlerce söylemişti.
Ya sonra...
Tabi iddiaların hepsi boş çıkmıştı.
Erkan isimli okur isyanını dillendirirken elbette aşırıya kaçtı…
Ama daha vahimi CHP Adana Milletvekili Ümit Özgümüş'ün Abant'ta söylediği darbeci CHP sözleri değil mi?