İkinci Karabağ Zaferi sonrasında 12 Kasım 2021'de İstanbul'da gerçekleşen zirvede yeniden yapılandırılarak Türk Devletleri Teşkilatı(TDT) adını alan Türk Devletlerinin şemsiye kurumu yeni yapısıyla giderek daha etkin bir uluslararası kurum haline gelmektedir. Özellikle İstanbul Zirvesinde kabul edilen ve TDT'nin yol haritası hükmünde olan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesinde tespit edilen işbirliği alanlarının somutlaştırılmasıyla bir taraftan üye ülkeler arasında başta ekonomi olmak üzere birçok alanda yoğun işbirliği gerçekleşirken, diğer taraftan üst çatı olarak TDT giderek yükselen bir güç haline gelmektedir. Hali hazırda TDT'ye üye ve gözlemci ülkelerin Türk Devletlerinin ekonomik görünümüne bakıldığında 4,8 milyon metre kare (Dünyanın % 0,95'i) coğrafyasıyla, 178 milyon nüfusuyla (Dünyanın % 2,2'si), 1,9 trilyon dolarlık ((Dünyanın % 1,7'si) gayrısafi yurtiçi hasılasıyla, 1,6 trilyon dolarlık dış ticaret cirosuyla, 4,8 Trilyon dolarlık ekonomik satın alma gücüyle TDT dünyanın 13. Ekonomik büyüklüğüne sahiptir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in ifadesiyle, "Türk dünyası büyük bir ailedir, büyük potansiyeli sahiptir, büyük coğrafyayı ihata eder. Türk devletlerinin ulaşım yolları, enerji kaynakları, insan sermayesi, artan nüfus, olumlu demografik durum büyük güç potansiyele maliktir". Yine Aliyev'in ifade ettiği üzere bu potansiyeli küresel ölçekte büyük bir güce dönüştürmenin Türk Devletlerin görevi olup, bu gerçek bir gün muhakkak tahakkuk edecektir.
Türk Konseyi'nin İstanbul Zirvesinde Türk Devletleri Teşkilatına dönüşmesiyle ivme kazanan Türk işbirliği, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi çerçevesinde birçok alanda somut işbirliği yapmaktadır. Başka bir ifadeyle TDT, başta Nahçivan Anlaşması olmak üzere Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi ve Zirvelerde alınan kararlarla kuruluş prensiplerine uygun olarak, üye ülkeleri arasında çeşitli alanlarda mevcut ikili işbirliğini çok taraflı işbirliğine aktarmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, öncelikle işbirliğinin önündeki mevcut veya olası engeller belirlenmekte, takiben bu engellerin ortadan kaldırılması ve çeşitli projelerle işbirliğinin geliştirilmesi için gerekli adımlar atılmaktadır. Teşkilatın tüm işbirliği alanlarında Üye Devletlerin uzmanlarının bulunduğu çalışma grupları oluşturulmaktadır. Bu çalışma grupları mevcut durumu analiz etmekte ve atılacak somut adımlara ilişkin önerilerde bulunmaktadır. Bu öneriler Zirvelerde ele alınarak çözüme kavuşturulmaktadır.
Hali hazırda TDT bünyesinde ve çerçevesinde ekonomiden ulaştırmaya, turizmden eğitime, gençlik ve spordan sağlığa 20'den fazla farklı alanda çok yönlü çalışma ve projeler yürütülmektedir. Bunların başında TDT, Türk Yatırım Fonu, Trans-Hazar ulaştırma koridoru, Kardeş Limanlar süreci, Orhun öğrenci ve akademisyen değişim programı, Uluslararası Gençlik Kampları, Gençlik Festivalleri, Üniversite Spor Oyunları, Modern İpek Yolu Ortak Tur Paketi, Tabarruk Ziyarat ve benzeri pek çok projenin yanı sıra sağlık alanında, Türk Devletleri Merkez Bankaları Konseyi, Yargı Konseyi, Türk Dünyası Arabulucular Birliği, Türk Dünyası Noterler Birliği, TDT Medya ve Enformasyon Çalışma Grubu, Sağlık Bilim Kurulu, Sağlık Koordinasyon Komitesi ve Tedarik Zinciri Grubu gibi mekanizmalarla üyeleri arasında ortak çalışmalar yürütülmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatı 11. Zirvesi 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenecektir. Bişkek Zirvesine diğer zirvelerde olduğu üzere TDT'ye üye ve gözlemci ülkelerin Cumhurbaşkanları katılımı beklenmektedir. Bu zirvelerde dikkat çeken en önemli konulardan biri de devlet başkanlarının protokol karşılamasında diplomatik tavırlar yerinde samimi kucaklaşmaya sahne olmasıdır. Başka bir ifadeyle bu zirvelerde soğuk diplomatik karşılamalar ve semboller üzerinde mesaj vermek yerine sıcak - kardeşane kucaklaşmalar ve açık-samimi mesajlar verilmektedir. Bu ortamı sağlayan en önemli unsur ise TDT'nin diğer bölgesel entegrasyonlardan farkı doğal bir birliktelikten oluşması ve üye ülke halklarının aynı etnisite, tarih ve medeniyetten beslenmeleridir.
Diğer zirvelerde olduğu gibi Bişkek Zirvesinde de öncellikle Türk halklarının ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerleri temelinde TDT çerçevesinde çok taraflı işbirliğini ilerletme hususundaki kararlılığı, yani köklü geçmişten, güçlü geleceğe vurgu yapılması, Türk Devletlerinin kaydettikleri önemli siyasi ve sosyo-ekonomik ilerlemeyi, uluslararası organizasyonlarda yerine getirdikleri misyon ve başarılar takdirle karşılandığı ve kuruluşundan bu yana TDT'nin elde ettiği başarılarla birlikte gerek Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesinde gerekse önceki zirvelerde alınan kararlarının somutlaştığına ilişkin duydukları memnuniyet dile getirilecektir. Bu Zirve'de özellikle üye ülkelerin savunmaya sanayi ve ortak güvenlik konusunda bir takım somut kararların alınması beklenmektedir.
Zirvede Teşkilatın, Türk Dünyasındaki işbirliğinin derinleştirilmesindeki ve Türk Dünyasının değerlerinin ve çıkarlarının bölgesel ve uluslararası alanda daha fazla tanıtılmasındaki rolünü güçlendirme konusunda atılması gereken adımlar üzerinde durulması beklenmektedir. Bu konunun sinyali İlham Aliyev, Şuşa'da gerçekleşen TDT Devlet Başkanları Gayrı resmi Zirvesinde "Türk Devletleri Teşkilatını dünya çapında güç merkezlerinden biri haline getirmeliyiz. Biz büyük coğrafi alanı kapsıyoruz. Ülkelerimizde olumlu demografik dinamizm var. Askeri potansiyelimiz, savaş alanında kendisini defalarca ortaya koydu. Zengin doğal kaynaklarımız, ulaştırma bağlantılarımız, zengin tarih ve kültürümüz bizim büyük servetimizdir. 21. yüzyıl, Türk Dünyası'nın kalkınma yüzyılı olmalıdır." sözleriyle vermişti. Zirvede Üye Devletlerin, taraf oldukları uluslararası anlaşmalara, bilhassa egemenliklerine, toprak bütünlüklerine, uluslararası tanınmış sınırlarının ihlal edilemezliğine ve iç işlerine karışılmamasına saygı gösterilmesi, güvenlik ve istikrarlarını güçlendirmek yönündeki çabası da vurgulanması beklenmektedir. Bu kapsamda Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış ve normalleşmenin gerçekleştirilmesi hususuna destek verilecek ve İsrail'in Orta Doğu'da yürüttüğü savaş ve soykırım kınanacağı kuvvetle muhtemeldir. Önceki iki zirvede olduğu gibi bu zirvede de Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı-Orta Koridorunun potansiyelinden azami istifade edilmesi ve Zengezur Koridorunun açılması konusu gündeme gelecektir.
Zirve'de ele alınacak önemli konulardan biri de kuşkusuz Üye Ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğinin genişletilmesi ve derinleştirilmesi hususu olacaktır. İstanbul Zirvesiyle TDT'nin yeniden yapılandırılmasının kazandırdığı ivme sonucu Üye Ülkeler arasında ticari ilişkilerde ciddi artış sağlanmış olmasına rağmen mevcut işbirliği halen potansiyel işbirliğinin çok altındadır. 2021 yılı verilerine göre TDT ülkelerinin dış ticaret hacmi toplam 700 milyar dolar (2023 yılı rakamlarına göre 1,2 trilyon dolar) seviyesindedir. Ancak Üye Ülkelerin kendi aralarında yaptığı ticaret hacmi yaklaşık 40 milyar civarındadır. Bu da yaklaşık yüzde toplam dış ticaret hacminin 5,5'ne tekabül etmektedir. Bu husus Zirvelerde dile getirilmiş ve TDT ülkeleri bu hacmin daha da artırılması için ortak irade beyanında bulunmuşlardır. Bununla birlikte henüz bu konuda ciddi bir ilerleme bulunmamaktadır. Bu husus TDT'nin temel politikalarına işlerlik kazandırılması açısında önem arz etmektedir. Kaldı ki, TDT'nin yol haritası niteliğinde olan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi çerçevesinde karşılıklı ticaret ve yatırım için uygun koşulların oluşturulmasını konusunda önemli düzenlemeler yer almaktadır. Bu doğrultuda gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, bilim ve teknoloji, eğitim, sağlık, kültür, turizm ve spor alanlarında işbirliklerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Kırgızistan'ın Bu Zirve'ye ev sahipliği yapıyor olmasından dolayı Kırgızistan beklentisi çerçevesinde Zirve'de yatırım fonu ve finans alanında işbirliği konusuna özel yer ayrılacağı beklentisi bulunmaktadır. Bilindiği üzere coğrafi yapısı ve ekonomik işleyişi itibarıyla Kırgızistan üretim ve sanayileşmeye pek uygun olmadığı için finansman ve hizmet sektörlerine dayalı bir kalkınma modeli tercih etmiştir. O nedenle Kırgızistan TDT'nin finansman merkezlerinden biri olmayı hedeflemektedir. Kırgızistan TDT'ye üye ülkelerle yaptığı ikili anlaşmayla sözkonusu ülkelerin Bişkek'te yatırım fonları kurmalarını sağlamıştır. Dolayısıyla Kırgızistan, TDT'nin kurumsal olarak ülkesinde finansman alanında bir yatırım kurumunun oluşturması talebinde bulunabilir. Özetle şunu söylemek gerekir ki, her ne karar alınırsa alınsın Bişkek Zirvesinden sonra TDT daha da bir kurum haline gelecektir.