Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Kadınların saçı başı

Bütün ideoloji kadınlar üstünden yürüyor. Saçını örttün örtmedin, etek boyu öyle olsun, böyle olsun. İdrak edemediğim şey ise şu: Erkek milleti niye kendine, "Yahu biz her türlü şeyi neden kadınları vesile ederekten söylüyoruz?" diye sormaz...
Zaman akıyor, yüzyıllar geçiyor, insanın ihtiyaç ve fikirleri değişiyor. Değişime karşı Kemalist yahut dini her türlü selefi defans ne derse desin, hayat takır takır sürekli bir güncelleme yapıyor... İran'daki olayları izliyoruz, protestolar liselere kadar indi. Çünkü oradaki sistem her ne kadar bir nevi despotizm olsa da orası da çağın ülkesi. Bu çağ öyle bir çağ. Gözümüzü kapayıp yaşayamayız.
Kimse kendini kandırmasın, kadınların saçı onları inciterek kapanamaz ya da yaralayarak açılamaz. Zaten hiçbir eşrefi mahlukat başka hayat tarzlarına yapılan baskıyı onaylamaz.
Geçti o işler!

***


90'larda başını örtmek isteyen kadın nesline yapılanları unutamayız. Çakır çatır mücadele ettiler ve geç de olsa haklarını kazandılar. Ama o arada kaç kişinin okuldan, iş hayatından vazgeçtiğinin, kaybettiğimiz kaç alnı ışıklı kadın olduğunun hesabı hiç tutulmadı...
Nedir yani? Bu kılık kıyafet devrimi nedir allasen? Hadi alfabeye karıştın, lisana karıştın, 600 yıllık medeniyet birikimiyle ilişkiyi kestin. E ama kılıkla da ilgili bir şey söyleme kardeşim! Yok öyle giyineceksin, yok böyle şapka takacaksın, sın sın sın...
Anadolu'da bin yamayla gezinen aç, yoksul köylülerin gözü önünde balolar filan, Hollywood kurma tripleri...
Şurası açık, bir yüzyıl önce bu cumhuriyet apaçık bir baskı rejimiydi. Dandirikten tek parti seçimleri, başbakanları gençleri asmalar, acıklı bir güldürünün dibinde yaşamışız.
Osmanlıyla olduğu kadar Cumhuriyetle de yapılması gereken bir yüzleşme kaçınılmaz. Bir muhasebe yapılacak. Bu özeleştiriyi de açık söyleyeyim, hiçbir koruma kanunu, şu bu engelleyemez...

***


Kadınların saçına başına karışanlar yanar! Daima da yanmıştır. Çünkü temel insani haklara sopa uzatan lüzumsuzluklara en sağlam direnç oradan gelir. Çıplaklığı insan onuru sanan bir kesim hâlâ meydanlarda örtü yakmaktan vazgeçmez, diğer kesim kendi gibi giyinmeyeni Müslüman kabul etmez. Bizim yapmamız gereken ise bellidir. Kılık kıyafet gibi komik ötesi şeylerin tartışılmasını bitirecek sivil demokratik bir anayasa! Hak ve özgürlükleri taş gibi yazmak ve dönüp işimize bakmaktır. İşimiz mâlum, mazlum coğrafyalarla birlikte bir merhamet cumhuriyetini yükseltmek...
12 Eylül faşist kafasının anayasasıyla yürümek herkesi utandırmıyor mu? Kusura bakmayın ama içimden 'yemişim ben böyle anayasayı' demek geliyor...

***


Neşet Ertaş'ı hatırlayalım. Ertaş bir Abdaldır. Yani Anadolu irfanını irfan yapan Türkmen Abdallar soyundandır. Yunus Emre oradan yürür, Somuncu Baba aynı yoldan. Bu işler, kendine allame diyen hakkın hakikatin ferah yolunu cezalandırıcı hukuklarla tıkayan asabi hocaların bildiği işler değildir...
Ne demiş Neşet Ertaş, "Kadın insandır, biz insanoğlu!" Bu söze mim koymalıyız. Hakikat bana göre de dişildir.

***


Biz kimseyi kıyafetinden dolayı aşağılamadan, edebin, âdabın ve evet güncellenmiş ahlâkın türküsünü söyleyerek hikmeti toplar ve yayarız.
Kadını bir teşhir nesnesi haline getiren ideolojilerin altını oyar, biiznillah çöktürürüz. Ama bu işi aklımızla, zekamızla, birikimimiz, eserlerimiz ve yaşam tarzımızla, en mühimi tebessüm eden muazzam bir medeniyeti bünyemize indirerek yaparız...

***


Eğer dünyaya konuşan bir ülke olacaksak, ki öyle olmaya başladık, imparatorluğumuzun emperyalistlerce paylaşılmasından sonra zor bela kurabildiğimiz cumhuriyetimizi saygın, her inanışın onaylayacağı hak ve özgürlükler cumhuriyeti yapıp bir eşik atlamalıyız.
Atlayacağımız bu eşik dünyanın sırtlanlarına kalp krizi geçirtecek bir basamaktır.
Onu diyorum.
Oyalanmadan şahane bir anayasa yapmanın tam da sırasıdır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA