Dünyanın en prestijli bienallerinden biri olan Londra Tasarım Bienali'nin ardından geçtiğimiz yıl "Açık Yapıt" eseri ile Londra Tasarım Festivali'nde Türkiye'yi temsil etmişti sanatçı Melek Zeynep Bulut... Çeşitli ülkelerden 40'tan fazla sanatçının eserlerinin sergilendiği bienalde, Bulut'un eseri halk oylamasıyla birinci seçilerek, Public Award'ı kazanmıştı. Bulut geçtiğimiz haziran ayında da İtalya'nın Como şehrinde düzenlenen tasarım yarışmasında Fine Arts&Arts Installation Design kategorisinde ödüle layık görülmüştü. Üç sergide üç milyona yakın ziyaretçi ağırlayarak önemli bir başarı yakalayan Açık Yapıt'ın yolculuğu devam ederken Bulut, bu kez yeni bir eserle çıktı sanatseverlerin karşısına. Sanatçının Duo adını verdiği eseri Londra Tasarım Festivali'nde sanatseverlerle buluşmaya başladı. Londra yolculuğundan önce sanatçıyla bir araya gelerek Duo'nun hikâyesini dinledim.
İki anlamına gelen Duo, geçen haftadan beri Birleşik Krallık'ta yer alan, doğu ve batı yarımkürelerinin birleşimi, Başlangıç Meridyeni olarak kabul edilen ve Unesco Dünya Miras Listesi'nde yer alan Greenwich'te, ikonik Painted Hall'de sergileniyor. Aynı zamanda Londra Tasarım Festivali 2024'ün Landmark Projeleri'nden biri olarak ziyaretçilerle buluşacak olan eser aslında sanatçının Açık Anıtlar serisinin bir parçası niteliğinde. Bulut'un üretimlerinde karşımıza çıkan duyusal ve ziyaretçiyi esere dahil eden mekân, kent deneyleri Duo'da da kendini gösteriyor. Bulut eseri şöyle anlatıyor: "Eser temel bir mimari unsur olan tonoz, ancak bu tonoz mikrofonlar, reflektörler, akrilik yansıtıcılar, ışığın kurgusu ve seslendirmelerle çok duyulu bir sahne hâline geliyor ve ziyaretçi ile şekilleniyor. Eserin ikonik Painted Hall'a yerleşimi 'mekân içinde ikinci bir mekân' olarak kurgulanıyor ve bununla içinde var olduğumuz bedeni bir çeper kavram olarak tekrar ele almaya güçlü bir atıf yapıyor. Bu çok duyulu tonoz, mekânda asılı bir deri gibi hareket ediyor ve ağır kavramları hafif, ahenkli hâle getiriyor."
ÜÇ HAFTADA TAMAMLANDI
Eseri sipariş geldikten üç hafta sonra tamamladığını söyleyen Bulut, özellikle ses kısmına çok önem vermiş. Painted Hall'un muhteşem akustiğinden faydalanarak bir hamam etkisi yaratmak istemiş. Yaklaşık 14 metre yüksekliğinde devam eden, 40 katlı bu yapının insan bedeni gibi hareket etmesini isteyen sanatçı "Duo, yani iki anlayışım benim farklı. Bence iki, birden önce yani sıfırla bir arası.... Herhangi bir karşıtlık yok. Geceyle gündüz karşıt algılanır ya bence öyle değil o bir döngü. Ben zamansızlık seviyorum" diyor.
Bulut, başarısını hiç bitmeyen bir çalışma azmine borçlu olduğunu belirten 35 yaşındaki sanatçı "Çocukluktan beri her şeye merakım var. Bunun arakasında acaba ne var diye düşünür her şeyi incelerdim. Heyecansiz yaşayamam. Ben yatarken yoruluyorum hafif hiperaktif yapım var. Yeteneğin işlenmesi gerekiyor, onu da çalışarak yapabiliriz. Titiz biriyim. Bohem tarafım yok" diyor.