İstihbarat tarihi; şöhretin istihbaratçılar için amansız bir sınav olduğunu gösteren emsallerle doludur. Biraz mitolojik ve edebi ifade edeyim, kısa yoldan: 'İstihbarat tanrısı', şöhrete erişmiş istihbaratçılardan er ya da geç intikamını alır. İstihbarat ve şöhret kavramları, birbiriyle uyumlu olmayan kavramlardır. Casusun şöhretlisi, 'ününün bedelini' mutlaka öder. Çok örnek var...
Türk istihbarat tarihindeki müşahhas örnekler rahmetli Hiram Abas ve Mehmet Eymür'dür. Abas, bir istihbaratçı olarak şöhretinin bedelini; kimlik bilgileri de ifşa edildiği için canıyla; Eymür de istihbarat dünyasında zamanla yalnızlaşarak ödemiştir. Dünya tarihinden en iyi örnek ise; Birinci Dünya Savaşı yıllarında Gertrude Bell ile birlikte Osmanlı Devleti'ne en çok zarar vermiş casus olan Thomas Edward Lawrence'dır. Şu meşhur Lawrence da, bütün ünlü casusların yaşadığı trajediyi yaşamıştır. Lawrence, 13 Mayıs 1935'te İngiltere Dorset'te şüpheli diyebileceğimiz bir motosiklet kazasında ağır yaralandı. Altı gün sonra da Azrail ile buluştu.
MİTOLOJİDE 'İSTİHBARAT TANRISI' VAR MI!
İstihbarat tanrısı dedik... Bakalım; değişik kültürlerin mitolojisindeki istihbarat tanrılarının bahsi geçiyor mu! Antik çağlarda tek tanrılı dinler öncesinde paganistler, 'istihbarat tanrısı' adı altında somut bir tanrıya tapınmıyordu, ama çeşitli mitolojilerde istihbaratı çağrıştıracak sözde tanrılar, tanrıçalar mevcuttu! Bunlardan biri, Antik Yunan mitolojisindeki İris'ti.
İris'in sembolü gökkuşağı idi. Gökkuşağı, gökle yeri birbirine bağladığından sözde tanrılar tanrısı Zeus, ona gökyüzünden yeryüzüne 'haber taşıma' görevini vermişti! Ama istihbaratçıların aksine İris, genelde mutlu haberler verirdi. Gözdeki iris ile gözetleyen İris arasında da doğal olarak etimolojik bir akrabalık var elbette.
Yine mitolojik tanrılardan Hermes Trismegistus da (Antik Yunan tanrısı Hermes ile Mısır tanrısı Ttoth'un terkibidir) Zeus'un habercisidir. Mitolojistler tarafından eril öğenin temsilcisi olarak kabul edilen Hermes de istihbaratla ilişkilendirilebilecek önemli figürlerden biridir. Bir diğer istihbari mitoloji karakteri de Budizm kültüründeki Ganeşa'dır. Göbekli, sarı veya kırmızı, dört kollu ve fil başlı tasvir edilen bu şişman ablanın büyük kulakları, sözüm ona bir tanrı olarak bütün insanları, bütün duaları duyabileceğine; ayrıca dinlemenin önemine vurgu yapmaya yarar! Echelon gibi mübarek!
BEŞ GÖZ, İRİS'İN YERİNİ ALIYOR
Casusluğun, dünyanın en eski iki mesleğinden biri olduğu yönünde bir şehir efsanesi vardır. Avcılık, çiftçilik, madencilik ve marangozluk gibi kadim meslekleri, dünyanın gerçekteki en eski meslekleri kabul etsek bile casusluk, tarihin ilk dönemlerinden beri en çok merak edilen mesleklerden biri, hatta birincisi olmuştur.
Yahudi Ezoterizmi'nde ve Yahudi kutsal metinlerinde istihbaratın önemli bir yeri vardır. 'İbrani İncili'ne göre "Rab, Musa öldükten sonra, onun yardımcısı Nun oğlu Yeşu'ya görev verdi". Yeşu da İsrail'e gizlice iki casus gönderdi. Onlara, "Gidip ülkeyi, özellikle de Eriha'yı araştırın" dedi. Bu, sadece bir emsal. Bunun gibi çok örnek var. İstihbaratla ilgili en çok bahsin geçtiği semavi din kitabı Tevrat'tır. Toparlayalım: İnsan için yeme/içme, barınma ve üremeden sonraki ilk ihtiyaç, yerine göre bunlardan daha öncelikli hale gelebilen savunma ihtiyacıdır. Savunma ise doğası gereği istihbaratı, bilgiyi zorunlu kılan bir ihtiyaçtır. Bu yönüyle istihbarat insanın en temel dördüncü ihtiyacının payandası olarak görülebilir.
Günümüzde savunma ihtiyacı daha kompleks hale geldiği için istihbaratın da buna uygun bir evrim geçirmesi eşyanın tabiatı gereğidir. İstihbarat, Artificial Intelligence denilen Yapay Zekâ ne kadar gelişirse gelişsin, insan faktörü olmadan yürütülemez. Bununla birlikte Yapay Zekâ, kadim zamanların mitolojik istihbarat tanrılarından ilham gözetleyici güç olmaya namzettir.
Beş Göz istihbarat paktı bunun iyi bir örneğidir. ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan oluşan Beş Göz istihbarat paktı -İris misali sürekli büyüdüğü de göz önüne alınırsa- Antik Yunan'ın 'İris'inin zamanımızdaki versiyonudur denilebilir.