Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Yapay zeka istihbaratının kontrolü

Modernizasyon; modern diplomasi ve istihbaratın başladığı Rönesans'tan bu tarafa istihbarat teşkilatlarının olmazsa olmazlarından biridir. Bu modernizasyon ya da eski istihbaratçıların deyişiyle re-organizasyon, kimi zaman bir matbu arşiv düzenlemesi, kimi zaman -Milli İstihbarat Teşkilatı'nda 1 Ocak 1997 tarihinde, saat 00:00 itibarıyla olduğu gibi bilişim sistemine geçiş (Bu bilişim sistemi, zaman içinde MİT'in tekmil arşivini de içerecek şekilde genişletilmiş, geliştirilmiştir) veya elektronik takip tarassut sistemlerinin hatırı sayılır oranda yapay zekâya bağlanması şeklinde tezahür edebilir.

Bütün bu dönüşümler, evrimler zamanın ruhuna uygun biçimde gerçekleşirse bir ülkenin istihbarat teşkilatı güçlü sayılabilir. Ancak zamanın ruhuna ayak uydurmak teknolojik gelişmelerden ötürü bireyler, aileler ve devletler için zorlaştığı gibi elbette gizli servisler için de zorlaşmıştır. Bugün bu bağlamda yapay zekâ istihbaratı meselesine odaklanacağız.

Otuz yıllık istihbari dönüşümü bir çırpıda anlatmak zor ama en azından kronolojik, düzenli bir betimlemesini yapmak mümkün. Önümüzdeki 30 senede ise nasıl hızlı bir dönüşüm yaşanacağını kestirmek hiç kolay değil.

Ama istihbaratın bizatihi kendisi de geleceği öngörmek maksadıyla yapıldığına göre (zaten tam da bu yüzden zamanla yarıştır) biz de önümüzdeki 30 yılın istihbarat sistemleri üzerine spekülasyon yapabiliriz.

Gelecek, elbette gaip gibi bir şeydir. Kimse bilemez. Jules Verne ve H. George Wells'ten beri fütüristik öngörülerin arada tuttuğu olmuştur. Bu; ancak bir konunun temel paradigmalarının işleyiş biçimini kavramakla olur.

İSTİHBARAT ZAMANLA KAİMDİR

İstihbarat; bütün hayati olgular gibi zaman mefhumuyla ilgilidir, hatta ancak onunla kaimdir. Otuz yılın bana öğrettiği prensiplerden birincisi bu. 1990'lı yıllarda, hatta 2000'lerin başlarına kadar istihbaratı elde edilme araçlarına göre ikiye tasnif edebiliyorduk en fazla: İstihbarat, kaynağına göre tasnifte HUMINT, yani İnsana Dayalı İstihbarat ve ELINT, yani Elektronik İstihbarat olarak ayrılıyordu.

Ama bugün bu tasnif yeterli değildir. Şimdi şu noktaya geldik: Artık yapay zekâ istihbaratı çağındayız. Angloksaksonların deyişiyle Artificial Intelligence…

Hem yapay zekâ, hem yapay istihbarat, kelimenin İngilizce'deki her iki anlamıyla... Artık basit saha analizi veya raporlama gibi işleri yaparken yapay zekâdan yararlanılıyor. Poligraflar, yani yalan makineleri yapay zekâ sistemleri ile desteklenmeye başladı. İHA SİHA'lar yapay zekâ istihbaratının önemli bir unsuru, Drone orduları keza öyle.

Türkiye bu alanda geri kalmadı. İyi gidiyoruz. Ama gelecekte yalnızca Türkiye'yi değil, bütün ulus devletleri bekleyen bir tehdit var. Küresel sermaye… Küreselciler ya da…

İktidar, sadece parayla elde edilebilecek bir şey değildir. Silah lazım. Ama özel istihbarat ve özel savaş şirketleri de artık işin içinde. Parayla çalışıyorlar, tıpkı lejyoner ordular ya da günümüzün Yabancı Terörist Savaşçıları gibi… Şimdi bu ordular yapay zekâ sistemleri ile birlikte küresel sermayenin eline geçerse ne olacak. O zaman dünya için apokaliptik senaryolar yazmamız gerekebilir.

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Çin, Türkiye, Avrupa ülkeleri ve giderek bütün ulus devletleri yutma gücüne erişecek bir gelişme, yapay zekâ. Dolayısıyla kimin elinde olacağı, yani küresel sermaye mi yoksa ulus devletler tarafından mı kontrol edileceği çok önemli.

Düşünün; Hollywood filmlerindeki gibi kara, deniz, hava robotlarını yapay zekâ sistemleriyle yöneten bir güç, diğer orduları dize getiremez mi? Yapay zekâ, hangi güç tarafından kontrol edileceğine bağlı olarak Terminatör filmindeki gibi sahneleri de Transcendence adlı filmdeki sahneleri de dünyaya yaşatabilir. Seçim, yine insanlığın olacak.

İSTİHBARATIN İKTİDAR KAVRAMIYLA İLİŞKİSİ

Bütün bu tehditler bir yana, enseyi karartmamamızı gerektirecek net gerçekler var. Dünyadaki her şey gibi istihbaratta da en önemli faktör insan faktörüdür. İnsan öyle kolay alt edilecek bir varlık değil. Ulus devletler, iktidarı kolayından küresel güçlere ya da tek dünya devletine teslim etmeyecektir. İktidar, teslim edilebilir bir şey değildir. Ve istihbarat, kadim çağlardan beri her daim iktidarla doğrudan ve derin bir ilişkiye sahip olmuştur.

İstihbarat; bilginin en popüler, en kıymeti türüdür, altın değerindedir. Bilgi savaşını, yani istihbarat savaşını kaybederseniz bütün savaşları da kaybedersiniz.

Nihayetinde bugün yapay zekâ, daha çok küreselcilerin elinde görünüyor, ama askeri güç gösterisine gelince işler değişecektir.

Büyük bir ihtimalle yapay zekâ istihbaratı, tek dünya devleti ütopyası ya da distopyası peşinde koşan küreselciler tarafından değil, ulus devletler tarafından kontrol edilecek. Tersten düşünelim: Burjuvazi, nasıl ki devasa servetle dolu kasasının anahtarını teslim etmezse devletler de istihbari merkez bankasının anahtarını teslim etmez. Çünkü her ikisi de biliyor ki; iktidar, paradan güçlüdür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA