İki farklı kelimenin terkibinden oluşan başlıktaki 'paranormal' kelimesi, para dediğimiz olgunun 21. yüzyıldaki hızlı, sarsıcı ve geri dönüşsüz evrimini anlatmak için başvurabileceğim belki de yegâne kelime.
Paranormal, İngilizce'den dilimize geçmiş bir kelime. 'Bilinen doğa yasa yasalarına ya da bilimsel kurallara uymayan, alışılmamış' gibi anlamları var. Normal ötesi manasına da geliyor ve bizim başlıktaki anlamı en iyi kavrayan da o. Bizdeki para kelimesi ise Farsça'daki ödül anlamındaki 'pare'den alıntı. Öte yandan para sözcüğü, Portekiz dilinde ise bir edat ve 'için' anlamına geliyor.
Bu yazıyı, "Para, çeyrek asrı bile bulmayan bir sürede nasıl araç olmaktan çıkıp tamamen amaç haline geldi?" sorusundan yola çıkarak kaleme almaya başladım.
Aslında sadece değer denkliğinin bir ölçüsü olan, değişim aracı olarak kullanılan para, çeyrek asrı bile bulmayan bir zaman diliminde nasıl ana amaca dönüştü? Bu sorunun yanıtı bizi teşhise, dolayısıyla tedaviye de götürür.
İmdi... Her şeyden önce gençleri de kandırmayalım: Paraya her zaman önem, değer verilirdi. Bir defa yaşamak için elzem. Dolayısıyla her dönemde hedeflenen ve çoğu zaman dejenerasyonları da beraberinde getiren bir parametre idi para. Ama bugün olduğu gibi değerler dünyası safi paradan ibaret değildi. Zannediyorum paranın, değerler hiyerarşisinde bu kadar üstlere çıktığı, hatta kimileri için en tepeye yerleştiği bir başka zaman dilimi yoktur.
PARA SESSİZLİĞİ SEVER, AMA HERKES PARASINI GÖSTERME DERDİNDE
Herkes paranın peşine düşmüş, 'parayı bulma' derdinde. Onunla güç elde etmeye, statü kazanmaya, kendini kabul ettirmeye, karşı cinse ve giderek tüm insanlara gövde gösterisi yapmaya çalışanların sürüsüne bereket. Neyse ki Dilan Polat ve Seçil Erzan gibi sui misallerin emsal olmayacağı görüldü. Para avcılığının trajedilere de yol açabildiğini herkes gibi gençler de müşahede ediyor. Gerçi bunlar da ekstrem örnekler olarak görülüyor, bu yüzden nehrin akışını değiştirmez.
Para sessizliği sever, ama işte bizde paraya sahip olan aynı zamanda bu göstermecilik çağında onu bütün gözlere de sokmak istediği için kara para-kirli şöhret paradoksuna kapılanların sayısı Dilan Polat örneğindeki gibi gelecekte de olacak.
'MONEY... IT'S A GAS'
Bundan sonra yazacaklarım gençler için. Biraz klişe olacak ama hakikat hakikattir. Açgözlülük insanı doyurmaz, hatta ruhen öldürür. Para; tamah edilecek, hakkından fazlasını kazanmak için karakterinizi değiştirmenize değecek bir parametre değildir. Hani diyor ya Pink Floyd meşhur The Dark Side of the Moon albümündeki Money adlı şarkısında. "Money, it's a gas..." Yani para, uçucudur... Kalıcı değildir. Kalıcı olmayan bir değişim aracının gereğinden fazlasına erişmek için gayrimeşruluğa yönelmek -genele teşmil etmiyorum ama emsallerini çok duyuyor, görüyoruz- oyunun kuralını bozmak ileride mutlaka karşınıza farklı farklı bedeller çıkarır.
EVRİME KUŞAKLAR ZAVİYESİNDEN BAKIŞ
Paranın 21. yüzyıldaki paranormal evrimini ve dolayısıyla insandaki ibretlik değişimi hayretle izleyen eski kuşaklar da var, ama öte yandan Tiktok'ta dans eden Baby Boomers, yani Bebek Patlaması kuşağına mensup teyzeler de...
Yani jenerasyonları da homojen bir şekilde analiz etmemek lazım. Boomerslar, bizim X neslinin bir üst kuşağı, malum; 1945-1964 arası doğanları kapsıyor.
Bu insanlardan ne tuhaf zamanlarda yaşıyoruz diyeni de var. Ama dediğim gibi koca koca teyzelerin Tiktok'a girip saçma sapan direkt dansları yaptığını X'te önümüze düştükçe görüyoruz.
Paranın zamanımızda psikolojik ve sosyolojik açıdan yarattığı tahribat bir yana ayrıca politik ve diplomatik sorunları da derinleştirdiği muhakkak. Bir defa para dünyadaki adaletsizliklerin temel parametrelerinden biri.
Çocukluğumda, sekiz yaşındayken babamın çay ocağında çalışmaya başladığım günden beri zenginfakir ayrımını yarım asra merdiven dayanan ömrümde görmüş, gözlemlemiş, yaşamış biriyim. Bizim Adana deyimiyle 'fasfakir' büyüdüm. Bununla birlikte hiçbir zaman zengin düşmanı olmadım.
Eğer bir yolsuzluk, hayali ihracat, uyuşturucu kaçakçılığı ya da son dönemlerdeki kimi 'fenomen'lerin alengirli, gıllıgışlı, çapraşık para kazanma modellerinden söz etmiyorsak zengin düşmanlığını bu kapitalist düzende anlamsız ve saçma bulurum. Hayat oyununun kurallarını bozmadan, ahlakıyla para kazanan insanlara kimsenin diyecek bir sözü olamaz.
Ve fakat 20. yüzyılın son çeyreğinin çocuğu olarak; 21. yüzyılın ilk yıllarından değilse bile 2010'lardan itibaren gelişen ve 2020'den itibaren büyüyüp serpilen paranın 'paranormal' evriminin tezahürlerini gördükçe ekonominin hiç olmadığı kadar ahlakla ilişkili bir toplumsal, siyasal faktör haline geldiğini görüyorum.
Paranın bir değişim aracı olarak hakiki değerinin ötesinde bir 'metafizik' değere erişmesi siyasal riskler doğuran bir durumdur. Buradan toparlayalım: Paranın paranormal evriminin pek çok parametresi var. Dolayısıyla sorun; yalnızca ekonomik değil, psikolojik, sosyolojik ve siyasal tedbirleri aynı anda uygulamakla çözülebilecek noktaya gelmiş vaziyette. Bu tünelden çıkış sürecinde ise yaşayan tüm nesillere, ama en çok da X ve Y kuşağına büyük sorumluluklar düşüyor. Aksi seçenekte bu gidişle biz de insan olarak para ile birlikte paranormal biçimde evrimleşeceğiz.