Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Uzaydaki yörük yörüngedeki Türk

Güneş Sistemi'ni ve helyosferin (Güneş'in etrafına örülmüş ve Güneş'in hammaddelerinin de yayıldığı gezegenler arası ortam diyebiliriz) ötesindeki uzayı araştırmak için 5 Eylül 1977'de yola çıkan Voyager 1 sondası; 5 Mart 1979'da Jüpiter'e vardığında uzaydaki yörük, yörüngedeki Türk Alper Gezeravcı ana rahmine daha yeni düşmüştü. Voyager 1, 12 Kasım 1980'de Satürn'e vardığında ise 11 ay 10 günlük bir bebekti. Bir başka deyişle iki insansız uzay aracı, Güneş Sistemi'nin hiç tartışmasız en çok merak edilen iki gezegenine vardığında ilk Türk astronotu ana rahminde ve kucağında büyüyordu.
Alper Gezeravcı bugün; 45'inden gün almış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ilk Türk uzay yolcusu olma şerefine erişti. Kim ne derse desin, Gezeravcı'nın 19 Ocak 2024'te uzaya çıkışı Türkiye açısından büyük, hem de çok büyük bir adımdır.

UZAYDA 13 MİSYONLU 14 GÜN
Bugün Üç Boyutlu Portre'de yerimiz elverdiği ölçüde Gezeravcı'nın hayatının merak edilen yönleri ve ilk uzay misyonunun içeriği hakkında bilgiler vereceğim. Gezeravcı; aralarında mikro yerçekimi altında bitkilerde gen düzenleme verimliliğinin araştırılmasından propolisin anti bakteriyel etkisini incelemeye kadar 13 ayrı misyonu (13 sayısı sanki özel seçilmiş gibi) yerine getirdikten sonra iki hafta sonra (yazının yayınlandığı pazar itibarıyla 12 gün kaldı) umarız sağ salim doğduğu gezegene ve vatanına dönecek.
Voyager 1 ve 2, Jüpiter ve Satürn'den detaylı fotoğraflar gönderen ilk sondalar olarak halen Güneş Sistemi'ndeki misyonlarını yerine getiriyorlar. Bununla birlikte 46 yaşındaki Voyage 1'den 15 Aralık 2023 itibarıyla artık sinyal alınamadığı belirtiliyor. Oysa yakıtı bittikten sonra da uzak boşluğunda bundan bin, yüz bin, hatta milyon yıl sonra süzülmesi umuluyordu Voyager'ların.
Gezeravcı'nın içinde bulunduğu dört astronotu taşıyan Ax-3'ün fırlatması ABD yerel saatiyle 16:49'da, dolayısıyla Türkiye saatiyle 00:49'da başladı. Gezeravcı, misyonda bir İspanyol, bir İtalyan ve bir de İsveçli astronotla birlikte görev yapıyor.
Alper Gezeravcı; Mersin'in, yoğurdu ile meşhur Silifke ilçesinde doğmuş bir yörük çocuğu. İstanbul Hava Harp Okulu'nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı. Ayrıca ABD Ohio'daki Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. On beş yıl boyunca Türk Hava Kuvvetleri'nde savaş pilotu olarak görev yapan Gezeravcı, aralarında T-41, SF-260, T-37, T-38, F-5, KC-135 ve F-16'nın da bulunduğu pek çok uçakla uçuş tecrübesine sahip. Ayrıca Türk Hava Yolları'nda yedi yıl kaptan pilotluğu var.

GÖREVİN TÜRKÇESİ: AKSİYOM MİSYONU
Gezeravcı'nın parçası olduğu uzay görevinin adı, Axiom Mission 3. Ax-3 misyonunda görev alanları taşıyan uzay aracı; SpaceX'e, dolayısıyla dünyanın en büyük haberci sosyal medya ağı X'in patronu Elon Musk'a ait.
Uzay görevinin Türkçesi; Aksiyom Misyonu. Aksiyom; felsefe ve bilimde 'a-priori', yani doğal olarak ispatlanmaya ihtiyaç duymayan ilk önerme anlamında kullanılan bir kavram. Bu misyon, belki X, Y, Z kuşağına o kadar değil ama Alfa kuşağına, yani 2020 sonrası doğanlara ilham kaynağı olacak önemli bir görev. Bu; dünya için 'küçük' değilse bile gecikmeli görünebilir ama bizim için 'büyük, hem de çok büyük' bir adımdır. Bu saatten sonra hiçbir Allah'ın kulu Alper Gezeravcı ismini insanlık tarihinden silemez.
Uzaya ilk Türk'ü gönderen kozmonolojik operasyonun siyasi mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise politik eserini keyifle izliyor olmalı. Hele de bundan on yıl önce 2013'te sarf ettiği şu cümlenin dün Türkiye, ilk uzay yolcusunu uğurlarken yeniden viral olduğunu düşünürsek:
"Bunlar uzaya mekik gönderdiler de başörtüsünün ucuna mı takıldı?"
Bu cümle, Gezeravcı'nın babası ve başörtülü anası tarafından uğurlandığı tarihi kareyle bir arada düşünüldüğünde daha da anlam kazanıyor. Erdoğan, 11 yıl öncesinden seslenmiş gibi... Türkiye Cumhuriyeti'nin Yüzüncü Yıl'daki ilk uzay misyonu; hayırlı, uğurlu olsun. Ülkemizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vecizesinden ilham alırsak istikbal artık göklerin de ötesinde, uzayda. Ve Türkiye, gecikmeli de olsa o istikbalin peşinde. Zarardan döndüğümüzü hesaba katarsak kâra geçtiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Ve ülkesini bir parça sevenlerin; bunu hakir görmeye, hasetlemeye hakkı yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA