Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Mossad operasyonunda efsane ve gerçekler

"İsrail'in, Gazze'ye yönelik hiçbir kitapta yazmayan katliamcı savaş konseptinin giderek daha sürdürülemez bir hal almasıyla birlikte Tel Aviv, NİLİ adındaki teşkilattan ilham alan bir suikast hücresi oluşturdu. Mossad, Shin Bet ve bunların askeri istihbaratları Aman'dan oluşturulan bir hücre bu.
Bizim daha önce yazdığımız bu hücreyi İsrail dâhili istihbarat servisi Shin Bet'in başındaki Ronen Bar adlı seyrek beyaz saçlı arkadaş, 'Türkiye ve Katar'daki üst düzey Hamas yetkililerine suikast düzenleyeceğiz' sözleriyle duyurdu. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var. Zaten daha önce geldiler de, gördüler de... Ama işte; 'zamanın ruhu' gereği hafızaları zayıfladığı için çabuk unutuyorlar. Bize de hatırlatmak düşer."
Yukarıdaki alıntı, 10 Aralık 2023'te bu köşede yayınlanan İsrail'in suikast şebekesinin akıbeti başlıklı yazıdan. "Gelecek suikast hücreleri, enselenmeye ve Türkiye'deki cezaevi hücrelerinde çürümeye mahkûmdur" cümlesiyle biten o yazının yayınlanmasından takriben 20 gün sonra, 2024'ün ilk günlerinde ülkemizdeki Filistinliler hakkında keşif istihbarat çalışması yürüten bir Mossad hücresi çökertildi.

MİT, FİLİSTİNLİLERİ İZLEYENLERİ İZLİYORDU
"İsrail'in suikast şebekesinin akıbeti" başlıklı yazının yazıldığı tarihlerde Milli İstihbarat Teşkilatı, Filistinlileri izleyen Mossad ekibini izliyordu. Yani aslında bugün anlıyoruz ki operasyon için düğmeye basılmıştı. Ve MİT, kuruluşunun 97. Yıldönümüne hazırladığı günlerde Türkiye kamuoyuna bir doğum günü hediyesi olarak NİLİ adlı yeni suikast şebekesine istihbarat toplayan hücreyi çökertti. Yakalanan 34 kişiden 15'i tutuklandı, 11'i adli kontrolle serbest bırakıldı, sekizi de sınır dışı edildi. Halen aranan hücre üyeleri de var, bunlar da en kısa sürede yakalanacaktır.
NİLİ'ye keşif istihbarat temin eden başka şebekeleri de varsa; bunu bilgiye değil, sezgiye dayanarak söylüyorum, olması ihtimal dâhilinde, onların da kaderi farklı olmayacaktır. Mossad; burada devşirdiği Filistinli, Suriyeli, Lübnanlı, Iraklı yabancı uyruklulara üç beş kuruş verip (SABAH'ın başarılı habercisi Halit Turan'ın haberinden öğrendiğimize göre fotoğraf başı 100 dolar ödeme yapıyorlarmış) istihbarat faaliyeti yürütemez. Bunun sürdürülebilirliği yok.
Bir defa çökertilen şebeke üyelerinin sorgularında bütün bildiklerini anlattıklarını Mossad da tahmin ediyordur. Çözülmeleri için poligrafa, yani yalan makinesine bağlanmalarına bile lüzum kalmadı. Meşhur bir emlak satış ve kiralama sitesindeki bilgilerden yola çıkarak kimin nerede yaşadığını, yaşayanların yüzde kaçının Filistinli olduğunu araştırmışlar. Şebeke üyeleri sorgularında bunların hepsini birer birer anlatmış.

TÜRKİYE'NİN DEVASA DİJİTAL ARŞİVİ
Edindiğim bilgilere göre şu anda Emniyet'in elinde çok fazla dijital veri var. Polis bu şahısları esaslı sorguladı, kimi sorgulara MİT'in sorgu uzmanları da katıldı. Sonuç olarak bütün bildiklerini anlatıyorlar, bu ihtimali Mossad da bildiği için hücrelerin birbirinden bağımsız, bağlantısız olması için birtakım tedbirler almışlar, ama nafile. Eldeki dijital veriler Mossad'ın buradaki istihbarat hücreleriyle ilgili çok sayıda istihbari veri ve ipucu sağlıyor. Yani aslında bir anlamda İsrail gizli servisinin buradaki güncel operasyon planlarının şifreleri çözülmüş vaziyette.
Buna göre İsrail istihbaratı, yedi ayrı yabancı GSM hattı kullanıyordu. Milli İstihbarat Teşkilatı da zaten bunların elektronik izini sürünce şebekeyi çökertti.
Dolayısıyla bu operasyonun yüzde 80'inin elektronik istihbarat bilgilerine verilerine dayandığını söyleyebilirim.
Son olarak bir noktaya daha değinmemde fayda var. Çünkü kamuoyunda sıklıkla tartışılıyor meselenin bu yönü. Yakalanan şebeke üyelerinin adli kontrole götürülürken tiplerine bakıp da şaşıranlar oluyor. Ben de şaşıranlara şaşırıyorum. Ne bekliyorsunuz James Bondvari tipler mi? Bunun adı False Flag, yani Sahte Bayrak'tır ve sızma için sizden görünen insanları kullanırsınız. Ve ayrıca bunlar muhbir ve muhbircik kadrosu. Eğer gerekli bilgileri alsalar ve hedefleri tespit edebilselerdi buraya asıl suikast timlerini, yani NİLİ üyelerini göndereceklerdi.
MİT'in Mossad'a yönelik operasyonunda efsaneleri, İsrail istihbaratının NİLİ'yi diriltme girişimi; gerçeği ise çökertilmiş istihbarat hücreleri olarak nitelendirmek mümkün. Dolayısıyla bu operasyonlarla birlikte 'Mossad efsanesi' çökertildi. Ama yine de müteyakkız olmak lazım. Su uyur, düşman uyamaz. MİT'in, yeni Başkan İbrahim Kalın'ın patronajında bu türden daha çok operasyon yapacağını düşünüyorum. Serinin diğer filmlerini bekleyelim, zira bu gidişle devamının gelmesi işten bile değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA