Bazı yiyeceklerin yıllarca hiç adı geçmemişken aniden moda olması ve etrafında çılgın bir fan kitlesi büyütmesi çok ilginç. Pancake/pankek misal; ortalama bir Türkiyeli ailenin hayatında hiç yeri yokken, son birkaç yıldır zeytin-ekmekten öte! Nasıl yaşamışız onsuz bir ömür, reçelleri neyin üstünden akıtmışız. Pancarın da rengi son birkaç yılda değişmedi. Ama işte keşif mi dersiniz, iade-i itibar mı, o da vaktini beklermiş meğer. Artık pancarsız her menü eksik.
Pandispanyayla da devam edilir bana kalsa ama yerimizi yemeyelim, gelelim sadede: Şimdilerin en popüleri Pan Asya Mutfağı.
Çin Mutfağı zaten tartışılmaz; imparatorluğun zenginliği var onda. Komşulara yayılıp coğrafyayı genişletin şimdi: Vietnam, Tayland, Kore, Japonya. İstanbul'dan Tokyo'ya uzanan bir hat izleyin. Adını da bu iki şehrin buluşmasından ilhamla İsokyo koymuşlar.
Şehrin en yeni restoranlarından biri bu İsokyo. Eskiden Arola'ydı. Handan Öney'in gözünden rafine bir Asya esintisi gelmiş. Bol aynalı, yeşillikli, sade ama muz ağaçlı.
'Modern Pan Asya' diyorlar mutfaklarına. Uzak ve yakın Doğu kültürüne biraz Batı havası katıyorlar. Baharatı, acısı, tatlısı, ekşisi, umamisi yerinde. Tabaklar yemeklerle yarışır nefasette. Ve en beklenmedik haber: Fiyatlar, bir otel lokantası olduğu düşünülürse, odalara temizliğe gitmeyi gerektirmez!
Mutfağın hâkimi, Yeni Zelandalı şef Clinton Cooper. Doğu ve Uzakdoğu mutfaklarında çok tecrübeli; Dubai, Çin, Tayland, Hindistan, Şanghay, oralarda yapmış kariyerini. Bu deneyimin muhakkak vardır etkisi, tattıklarımıza kusur bulmak kolay değildi.
Kişniş ve balla harmanlanıp üstüne çıtır yer elması cipsi serpilmiş beef tataki nefisti. Kuzu, ıstakoz ve morina balıklı dumpling'ler enfesti. Tamari ve Oshi Sushi'ler suşiperestleri delirtir kudrette. Hele o yılan balıklı top toplar, kesin gol!
İsokyo'nun assolisti ise morinaydı. Miso ile glaze edilmiş morina balığını hakkıyla tarife yetecek kelime varsa da, ben bilmiyorum.
***
Wei Wei'in yengeç ziyafeti
Nehir yengeci, Çin'de çok sevilen, lezzetli bir yiyecek. Ama çağdaş kültürde yıkıcı unsurlar anlamına da geliyor.
Yengeç yerleştirmesi, Çinli muhalif çağdaş sanatçı Ai Weiwei'in en bilindik işlerinden. 'He Xie' (Nehir Yengeci) isimli eser, 1200 tane porselen yengeçten oluşuyor. Weiwei'in Şanghay'daki stüdyosunun yıkım kararına dikkat çekmek için düzenlendiği şölenin simgesi. Henüz görmemiş olanlar, 11 Mart'a kadar Sakıp Sabancı Müzesi'ne gitme şansını kaçırmasın.
'He Xie', yönetimin o dönemde dilinden düşürmediği 'uyum' kelimesiyle aynı şekilde telaffuz ediliyor. İstikrar adı altında uygulanan sansürün argodaki karşılığı olması boşuna değil yani.
Bu arada konuya yabancı olanları da dışlamayalım: Şanghay hükümeti 3 Kasım 2010'da, inşaatı henüz bitmiş olan Şanghay stüdyosunun yasa dışı olduğunu ve yıkılması gerektiğini Ai Weiwei'ye bildirir. Sanatçı buna tepki olarak stüdyoda bir nehir yengeci ziyafeti düzenleyerek bütün destekçilerini davet eder. Polis, katılmasını engellemek için Ai Weiwei'yi ev hapsine alır. Ama şölen onsuz da olsa 7 Kasım 2010'da gerçekleşir.
