"Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun" diye bir söz var Anadolu'da. İkinci yarısına diyeceğim yok; ekmek kuru da olabilir, kuru kuru yani katıksız da yenebilir. Ama ilk yarısı ne ayıp öyle! Ne cinsiyetçi, ne demode... Biz kızlar insan değil miyiz?.. Bunca akıllımızla bir deli oğlan etmez miyiz?
Paris'te Ayten hanımı tanıdıktan sonra hele, yuh diyorum bu söze. Ayten hanım kim mi? Osman ustanın eğitim koçu. Lesaffre Baking Center Direktörü Ayten Çalışkan. Dört dil bilen bir atom karınca.
Peki ya Osman usta kim? Paris'teki Masters de la Boulangerie'de ülkemizi temsil edip bizi gururlandıran ekmek ustası fırıncı Osman Gündüz. Şimdiye kadar bu yarışmaya katılma hakkı kazanmış ilk ve tek Türk. Dünyanın en iyi altı fırıncısından biri...
EKMEK SAHİDEN SANAT
Hafta içinde Europain Show ve bu deli zenginlikteki ekmek fuarında düzenlenen, alanının en prestijli yarışmalarından Masters de la Boulangerie / Bakery Masters 2018 vesilesiyle Paris'teydik.
Her şeyin sonuna bir "sanattır" takıyorlar ya son zamanlarda, yerinde gördük ki ekmek gerçekten de sanatmış. Hem damağa hem dimağa seslenirmiş. Hem mideye hem göze. Kaç çeşit, kaç cins, kaç model ekmek olabilirmiş? Sayısız. Sonsuz.
'Bugünden ilham al, geleceği tasarla' sloganlı yarışmanın üç farklı kategorisi vardı. Besleyici ekmek, unlu mamuller, hamurdan heykeller. Osman Gündüz ilk dalda yarıştı; besleyici ekmek yapımında.
Belli kurallar bulunuyor elbette. Fransız bageti yapma mecburiyeti misal. Küçük top top ekmekler için mutlak bir sayı ve gramaj veriyorlar, onu tutturmanız gerek. Bir gram eksik ya da fazla olursa, notunuz düşüyor. Kendi ülkenizin alametifarikası sayılan bir çeşit yapmakla mükellefsiniz sonra. Pastırmalı Ramazan pidemiz efsaneydi, dev övgü aldı.
Birinci olan Hollanda grubuydu ama ne gam; bizim ekip de bayrağımızı öyle bir dalgalandırdı ki yetti bize. "Benim için Türkiye'den yarışmaya katılma hakkı kazanan ilk ve tek fırıncı olabilmek bile başlı başına bir gurur kaynağıydı" diyor zaten Osman usta da.
Kendi kendine ve de çat kapı gelmemiş elbette ki buraya. Sponsoru Lesaffre Türkiye var öncelikle yanında, ayrıca da uzun ve zorlu bir hazırlık süreci var arka planda.
Türkiye Fırıncılar Milli Takımı ile Louis Lesaffre Cup Akdeniz-Afrika Bölgesi Uluslararası Seçmeleri'nde yarışıp birinci olmuş. Sonra Paris'te düzenlenen Bakery World Cup'ta Türkiye'nin adını 12 ülkenin arasına sokan milli takımın üyesi olarak en iyi skoru almış ve Bakery Masters'a katılmaya hak kazanmış.
İMKAN VER, İLHAM AL...
Onun yeteneğini ve azmini 2014'teki milli takım seçmelerinde keşfettiklerini, o günden beri de bu potansiyeli daha yukarı taşımak için desteklediklerini söylüyor Lesaffre Yurtiçi Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Pınar Çakır. Amaçları fırıncılık mesleğinin prestij kazanarak geleceğe taşınması. "Dört yıldır yürüttüğümüz bu süreç bize gösteriyor ki, gerekli imkânlar sağlandığında Türkiye'den bir fırıncı adını dünyaya duyurabilir" diyor Pınar Çakır. "Osman Gündüz'ün tüm fırıncılar için ilham kaynağı olmasını diliyoruz."
Veee Ayten Çalışkan'da söz: "Onun ne kadar azimli ve işini seven bir fırıncı olduğunun yakın tanığıyım. Birlikte geçirdiğimiz dört sene boyunca verdiğimiz uygulamalı eğitimlerle Osman usta, bu işin inovasyon kısmında da başarılı oldu ve bunu yarışmada da sergiledi."
Şimdi gelelim yazının başıyla sonunu bağlamaya: "Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun" öyle mi? Hiç de değil. Bagetimizin dışı kıtır içi bol delikli, pidemiz çıtır ve şahaneydi.
Ayten Çalışkan ise Fransa'dan Japonya'ya, Hollanda'dan Kanada'ya, İsveç'ten ABD'ye dünyanın dört bir yanından toplam 18 finalist içindeki tek kadın eğitim koçuydu. Onca oğlan arasındaki yegâne kız! Buyrun bakalım...