Bodrum'dan bildiriyorum; turizm bitik. Mesela; bundan üç hafta önce Yalıkavak merkezden başlayan trafik şimdilerde sıfıra inmiş durumda.
Mesela milyonlarca euroluk yatırımla nihayet Torba'da açılan dünyaca ünlü beach club Nikki Beach'te in cin top oynuyor. Geçenlerde gittim, Spa'sından plajına müthiş bir tesis yapmışlar gelin görün ki insan yok. Odaların neredeyse tamamı iptal edilmiş. Turistler gelmek istemiyor. Eylül sonu terk edilmiş yazlık yerler hesabı... ve melankoli.
Mesela büyük hayallerle Ibiza'dan Bodrum'a gelen beach club Blue Marlin henüz haziran başında açılmasına rağmen havlu atmış durumda (o fiyatlarla zoooor, çok zooor zaten). En kısa zamanda çantaları toplayıp gidecekleri konuşuluyor.
Bu arada iş yapan bir kaç yer de ses şikayetleriyle boğuşuyor. Gece 12 oldu mu yetkililer şikayetlerle kapıya dayanıyor. Alaçatı'da bir barı yumurtaladıklarını bile duydum.
Ama güzel şeylerden de bahsedeceğim. Mesela Gümüşlük Limon'dan. Her yaz Bodrum'a geldiğimde ille de Limon'da gün batımına giderim. Yalnız söyleyeyim, öyle şıp diye yer bulmak mümkün değil. Günler öncesinden rezervasyon yaptırmanız şart.
Limon, Gümüşlük'e tepeden bakan kocaman, şirin bir bahçe ve Bodrum'un en güzel gün batımı orada. Fonda hafif bir müzik, bahçeye atılmış masalar, koltuklar, sandalyeler, ağaçlar, çiçekler ve eşsiz manzarasıyla Limon tüm sezon boyunca her gün ağzına kadar dolu. Gelenler haklı, Limon'da geçen bir akşamı bütün yıl hatırlıyor, özlüyor insan. Öyle bir duygu salınıyor ki bünyeye, kolların kocaman olsa bütün Limon'a sarılırsın yani.
Güneş her gün doğuyor, batıyor ama insan her gün bu güzelliğin farkına varamıyor. İnsan görmüyor, bakmayı unutuyor, atlıyor. Ve Limon'da geçirdiğiniz bir gün batımı kulağınıza şunu fısıldıyor; "Bak, güzelliklere bak, güzel bak, daha çok bak, yeter ki bak".