Gördüğünüz gibi ünlü kadınlarımız yaz mevsiminde ikiye ayrılıyor;
'Düzgün fiziğiyle dikkat çekenler' ve 'Kilolarıyla görenleri şoke edenler.' Kadın dediğin zaten ancak kilosuna göre sınıflandırılır, değil mi canım.
İşte bizim kadına bakışımız bu kadar; fitler ve gitler.
Misal manken- sunucu Çağla Şikel bu sene de sınıfı 'pekiyi'lerle geçti. İki çocuğuna rağmen, bu ne fizik Çağlaaaa! Eh! Kadın manken, olacak o kadar.
Ama misal Hadise bu yaza da 36 beden giremedi (vah vaaah, ne talihsizlik). Bodrum'daki plajında şarkı söylerken çektikleri görüntüsünü büyüterek ve arkadan poposunu zoomlayarak ne yazmışlar; "Eski halinden eser kalmadı!!!" O seksi halinden eser yok şimdi diyorlar yani.
Oysa Hadise de normal bir kadın. Kilo alıyor, veriyor, kimi zaman vücudu ödem yapıyor... Gelin görün ki onun yeteneği, sesi, deli gibi çalışması, herkes tarafından sevilmesi falan kesmiyor. Bir fotoğrafla tüm kredileri elinden alınıyor.
Oyuncu Hande Doğandemir de bikini sınavından sınıfta kalanlardan. Bir diğer Hande, Hande Soral ise kanaat notuyla geçiveriyor.
Her sabah, bir magazin ekinde en az bir kadın kilosundan dolayı gözden düşüyor ya da takdir topluyor. Sanki kadının fitlik dışında bir uğraşı olamazmış gibi. Sanki onaylanıp beğenilmemizin tek yolu sıkı kalçalarımız, düz karnımız, kalkık popomuzmuş gibi.
Sanki o haberi yazan editörler zayıflama koçu Şeyda Coşkun'muş gibi, hepsi Victoria's Secret meleğiymiş gibi.
Onlar öyle yazmaktan bıkmıyor, ben de böyle yazmaktan bıkmayacağım; kızlar hepiniz çok güzelsiniz. Yeter ki kendinizi sevin, özgüveninizi başkalarının eline oyuncak etmeyin, çalışın, üretin ve daima gülün.