Bir gün bu soruyu soracağım aklıma gelmezdi doğrusu. Her ay başını iple çeken ben, yurt dışı tatillerinden onlarca dergi toplamadan geri dönmeyen ben, şimdi diyorum ki; "Neden dergi alayım ki?".
Geçen hafta Amsterdam'da çok sevdiğim bir dergiciye gittim. Her gidişimde, ilk uğradığım yerdir orası.
Dünyanın çeşitli yerlerinden, kolay kolay bulunmayan nefis dergiler alırım. Bu sefer dergiler bana baktı, ben dergilere.
Çünkü neredeyse tamamının akıllı telefon uygulaması var. Dergileri taşımaya, toplamaya gerek yok. Bu birinci sebep.
İkinci sebepse geçirmekte olduğum fotoğraf fenalığı. Instagram sağ olsun fotoğraf görmekten kusacağım. En ala fotoğrafçıları, en popüler modelleri, oyuncuları, şarkıcılar yedi yirmi dört sosyal medya ve internet üzerinden takip edebiliyoruz zaten.
Diyelim artık Rihanna'nın W dergisine verdiği poz için koşarak dergiciye gitmemize gerek yok.
Kadın dergilerinin güzellik ve ilişki tavsiyeleri de oldukça demode kaldı artık. Günlük yaşamın ve sosyal medyanın hızına yetişmeleri çok zor yani.
Aranan tek şey iyi yazarların iyi makaleleri olabilir. O da dergicilerin gözden kaçırdığı nokta galiba. O zaman yaşasın edebiyat dergileri.