Uzun zamandır görmediğin arkadaşını aramanın.
Bir tam günü kendine ayırmanın.
Gerçekten hissettiğin müziği dinlemenin.
Sabaha kadar "kim ne der" diye düşünmeden dans etmenin.
İlk defa dibine kadar kendinden geçmenin. Oturup hüngür hüngür ağlamanın. Kendi yağmurunu yağdırmanın.
Annene sımsıkı sarılmanın.
Çıkıp saatlerce caddelerde yürümenin.
Beklemekten vazgeçmenin. Beklentileri kaldırıp atmanın.
Camdan bakıp uzaklara dalmanın.
Cep telefonunu kapatmanın. Hayatının gürültülerini kısmanın. O bileti almanın.
Sonrasını düşünmeden âşık olmanın.
Reddedilmekten korkmadan peşine düşmenin. İpleri salıvermenin.
Aynada gözlerine gözlerini dikmenin.
O kararı vermenin ya da almanın. O kitabı okumanın. O mahalleden geçmenin.
Vazgeçmenin. Affetmenin. Hüznünle yüzleşmenin.
Deli gibi eğlenmenin.
Hiç tatmadığın o yemekten yemenin.
Şimşeklerden korkmamanın. Ona gerçeği söylemenin... yani aslında, hepsinin sonunda; kalbinin sesini dinlemenin...
Belki zamanıdır. Ne dersin?