Bu dünyada, üzerine kararlılıkla ve samimiyetle gitmedikten sonra ekonomilerin önündeki en büyük risk terör olmaya devam edecek.
Türkiye bu gerçeği görüyor ve yıllardır tek başına kararlılığını sürdürüyor.
Peki dünya ne kadar samimi?
Küresel şiddetin dünya ekonomisine getirdiği yük 14.3 trilyon dolar. Yani Brezilya, Kanada, Almanya, İspanya ve İngiltere'nin ekonomik büyüklüğünün toplamına denk.
Rakam bu noktaya geldiyse dünyanın samimiyetle mücadele verdiğini söylemek mümkün mü?
Bu eli kanlı çılgınlığa destek vererek, savaş ekonomisinden beslenerek hangi zenginlikten, hangi "gelişmiş ülke" sıfatından bahsedilebilir?
Peki ya terör mağduru onca çocuk ve annenin fotoğrafları hiç mi içinizi yakmıyor?
Ateş düştüğü yeri yakar. Biz bu acıları bildiğimizden dünyadaki hiçbir acıya da kayıtsız kalmıyoruz.
Onlar kanla büyümeye çalışırken, biz vicdanla, paylaşarak zenginliğimizin artacağını göstermeye çalışıyoruz.
Türkiye son olarak Halep'te yaklaşık 45 bin insanı ölümden kurtardı.
AFAD'dan aldığım bilgilere göre Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan 3.5 kilometre ileride 110 bin kişilik ATME Kampı'nın yanına yeni bir çadır kent kurmak için hazırlıklar son aşamada. Bir hafta içinde 35 bin kişilik çadır kent kurulacak. Bunun için 5 milyon lira harcanıyor. Ayrıca kent kurulur kurulmaz sınırda bekleyen 20 tır da harekete geçecek. 18 milyon liralık yardım malzemesini bölgeye ulaştıracak. Ayrıca kamp yakınına cerrahi müdahalelerin de yapılacağı bir sahra hastanesi kurulacak. Bugüne kadar Hatay ve Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne gelen yaralı sayısı ise 200'ü geçiyor. Halep mağdurlarına bir yandan da vatandaşların yardımları çığ gibi büyüyor. Kızılay'dan edindiğim bilgilere göre toplanan nakdi yardım 10 günde 9 milyon 800 bin TL'ye ulaşmış durumda. Tam 500 bin kişi "HALEP" yazıp 2868'e SMS göndererek 5 milyon TL'lik yardım yapmış. Ayni yardım içinse belediyeler, sivil toplum kuruluşları seferber... Battaniye, şeker, makarna gibi yardım malzemesi göndermek için bekleyen bin tır olduğu söyleniyor.
Yani siz bu ülkenin samimiyetinden, büyüklüğünden ve yapılana vereceği cevaptan nasıl şüphe duyarsınız ki?
Gerçek zenginlik bu değil de nedir?