15 Temmuz darbe girişimi, ardından ekonomiye yönelik saldırılar büyüme üzerinde ne kadar etkili oldu?
Kulislerde en çok konuşulan bu sorunun yanıtını yarın Türkiye İstatistik Kurumu verecek. Yılın 3. çeyrek büyüme rakamları açıklanacak. Malumunuz ekonomi 27 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Türkiye 1. çeyrekte yüzde 4.7, ikinci çeyrekte ise yüzde 3.1'lik büyüme ile yine dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri oldu.
15 Temmuz ve sonrasını kapsayan dönemde tüm sarsıntıya, piyasadaki durgunluğa, dışarıdan gelen olumsuzluklara rağmen proaktif bir ekonomi yönetimi ve canla başla çalışan bir özel sektör yani çok ciddi bir mücadele izledik. O yüzden gelecek rakam her ne olursa olsun, gösterilen mücadelenin ölçüsü olmayacaktır.
Bu azmin asıl yılın son çeyreği ve 2017 yılı rakamlarına yansıyacağı konusunda herkes hemfikir.
Peki ya 15 Temmuz'da hainlerin isteği gerçekleşseydi, ne olurdu? Türkiye kaç yıl geriye giderdi?
Unutanlara belki fikir verir. Son darbenin gerçekleştiği 1980'de Türkiye ekonomisi yüzde 2,4 oranında küçüldü. Son krizin yaşandığı 2001'de ise yüzde 5.7 küçülme gerçekleşti.
Ne darbe ne de krizleri bir daha yaşamak istemeyenlerin mücadelesidir bugün izlediğiniz.
***
Seferberlik hali
Türkiye'nin her yerinde Türk Lirası
seferberliği var. Bu seferberliğin dövizin
TL'ye çevrilmesinden daha önemli katkısı,
TL bilincinin yerleşmesine ve dolarizasyonun
önlenmesine olacak.
Döviz bürosu önündeki vatandaştan holding sahiplerine pek çok kişiyle konuşma fırsatı buldum.
Dikkat çekici olanlardan not düşelim.
Kapalıçarşı'da genç yaşlı demeden birçok insanı döviz bozdurmak için sırada görebilirsiniz. Ekmek poşetinde 80 bin dolar taşıyan teyzeyi, spor çantasında 200 bin dolar getiren esnafı görünce gözlerime inanamadım. Türkiye ekonomisinin gerçek büyüklüğünü bu şartlarda hesaplamak hiç kolay değil. Türkiye'nin bu varlığı yastık altında değil de bankalarda olması gerekir.
Bu konuda kampanyaların artması şart.
Gayrimenkul sektörü darbe girişiminin ardından yaptığı fedakârlığı yine yapıyor. Durumu özetleyen cümlelerden biri bu yıl yaptığı yatırım 1 milyar lirayı aşan
Maksem Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Aydoğan'a ait: "15 Temmuz'da darbe gerçekleşseydi bugün bir şirketimiz, belki ülkemiz bile olmayacaktı.
O yüzden bugün yüzde 20-30 kaybetsek ne olur? Yatırım yapmaya hız kesmeden devam edeceğiz ve kazanacağız."
Birçok kesim, Cumhurbaşkanı'nın çağrısını ekonomide bir bağımsızlık mücadelesi olarak görüyor.
O yüzden gözler henüz bu konuda bir açıklama yapmayan TÜSİAD'ın üzerinde... Örneğin TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan "Onları bu tür programlarda göremiyoruz. Uzun süredir sessizler. İnşallah onlar da farklı kampanyalarla destek verirler" diyor.