Sahneye yeni oyuncular eklense de yönetmenler de değişmiyor aslında.
Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemeyi başaramadıkça plan üstüne plan kuruyorlar. Türkiye'yi yasa boğanlar, yine panik yaratmaya, yine huzuru bozmaya, yine krizlerle ülkeyi yoksullaştırıp, travmalarla kamplaştırmaya çalışıyorlar.
Türkiye umutsuzluğa kapılsın, panik yapsın, hayat dursun istiyorlar.
Kana doymayanlar vicdansızlıkta istikrarlılar, çünkü tablo umdukları gibi değil.
Biz yılmıyoruz, teslim olmuyoruz.
Onlar benzetmeye çalışsa da Suriye, Irak olmayacağız.
Terör vurdukça ülkeye, birbirimize daha çok kenetleneceğiz.
Ekonomi yönetiminde de iş dünyasında da bu hava hakim.
Terörün hedefi büyüyen Türkiye.
Rakamlar açıklıyor.
Moody's'in terör raporuna göre terörün var olduğu ülkeler yüzde 0.5 ila yüzde 0.8 daha az büyüyor. Terörün olmaması halinde ülkeler yüzde 1.1 ve yüzde 1.7 arasında daha fazla büyüme açıklıyor.
Türkiye 32 yıldır terörle mücadele ediyor.
Teröre harcanan doğrudan kaynağın 350 milyar, dolaylı kaynağın 1.5 trilyon doları bulduğu hesaplanıyor.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Türkiye'de yapılan mega projelerin 100 milyar doları bulduğu hesaplanırsa varın siz hesap edin kaç yıl ileride olacağımızı...
Yani Türkiye'yi rahat bırakırlarsa engelleyemeyecekler.
Ama rahat bırakmasalar da engelleyemeyecekler.
Bu öfke, daha fazla çalışmayı; yeni hedefler de umudu tetikliyor.
Yüzler asık da olsa iş dünyasında umutsuz olana tepki gösteriliyor artık.
Bu hafta yine birçok zirve, konferans, sektörel toplantı gerçekleşti İstanbul'da.
İşadamlarının, toplantıların isimleri de değişse ortak düşünceyi şu cümle özetliyordu:
"Onlar terör eylemi yaptıkça biz de yatırım planlarımızı güncelliyoruz.
Bu kadar terör eylemi bir Avrupa ülkesinde yaşansa ne olurdu? Ülkeyi kapatırlardı.
Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkacağız. Çalışacağız. Yatırım yapacağız. Hangi ülkede her gün yeni yatırımlar açıklanıyor?" Haftaya Avrasya Tüneli'nde yine göğsümüz kabaracak.
Görünen o ki her şeye inat 2017 yılında özel sektörün daha fazla yatırım haberlerini paylaşacağız.