Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

‘Che Guevara ol, hayvan’

Bir siyasetçiye, hangi düzeyde olursa olsun terör örgütlerinden bir tehdit geldiğinde topyekûn karşı durmak gerekiyor. Ancak Türkiye'de böyle olmuyor. Teröre açık açık destek verenlere, PKK'yı "silahlı muhalefet yapıyor" diye övenlere sahip çıkılırken, PKK'nın açık tehdit ettiği siyasetçilerden bir "geçmiş olsun" bile esirgeniyor.
Doğrusu bu kadar açık ve pervasız bir terör tehdidiyle ilk kez karşılaşıyoruz. PKKHDP hattı adına ortaya çıkan ve o çevrenin önemli sanatçısı, sinema yönetmeni olan bir kişi, ağzı köpüre köpüre öyle bir tehdit savuruyor ki, insan olanın sessiz kalması mümkün değil.
Bakın ne diyor:
"Yav Sayan Savcı nedir yav! Vallahi billahi Savcı'yı susturan tarih olur, efsane olur, Che Guevara olur... Siz neyi bekliyorsunuz, neyi neyi? Ben 18 yaşındaki gence sesleniyorum: 18 yaşındasın, destan yaz, efsane ol. Yiyeceğin 20 sene; 38 yaşında, 40 yaşında tığ gibi delikanlı çıkacaksın."
Sonra hızını alamıyor, seslendiği Kürt gençlerine demediğini bırakmıyor:
"Sabahtan akşama kadar sokaklarda tiner çekeceğinize, şarap içeceğinize, atıp tutacağına, karı kız peşinde koşacağına destan yaz, efsane ol be geri zekalı! Git, geri zekalı, git efsane ol, destan yaz, Che Guevara ol, hayvan!"
Düzey bu işte... Bu meczup, açık açık yerel seçimlerde HDP'nin ezberini bozan ve Ağrı Belediye Başkanlığı'nı kazanan Savcı Sayan'ın öldürülmesini istiyor.
Tıpkı PKK baronu Murat Karayılan'ın 2019 yılında kayıtlara geçen, "Ağrı Belediye Başkanlığı'nı kazanan Savcı Sayan'a suikast düzenlenmesi ve suikastın halktan tepki çekmemesi için sivil bir şahsa yaptırılması" tehdidi gibi...
Bu fotoğrafa şunu da eklemek gerekiyor, bugünlerde AİHM kararı nedeniyle gündemde olan Selahattin Demirtaş'ın 6-8 Ekim'de halkı sokağa dökmesi, 53 kişinin katledilmesi olayı da bu çizginin bir devamı niteliğinde.
Gerçekten durum insani açıdan vahim. Biri terör örgütü lideri, diğeri siyasi parti eşbaşkanı, öteki de o örgütün "sanatçısı". Hepsi de pervasızca Kürt gençlerinin ölmesini ya da hapse girmesini istiyor.
Peki, buna başta CHP, İYİ Parti ve HDP olmak üzere muhalefet partileri ne diyor?
Savcı Sayan üzüldüğünü belirterek şöyle diyor:
"HDP'den zaten tık yok. Muhalefetten de hiç ses çıkmadı. Bırakın aramayı, kınayan bile yok."
Bu olay aslında PKK'nın öngördüğü gelecekle ilgili vahim bir sinyal de veriyor. PKK sadece devlete saldıran, siyasi rakiplerini öldüren, kendi halkını katleden bir terör örgütü değil, çevresinde "hastalıklı" bir sanat-kültür ve akademi topluluğu da oluşturdu.
Şu sorunun cevabı; özellikle Kürtlerin nasıl bir gelecek kuracaklarıyla yakından ilişkili. PKK'nın etkin olduğu son 40 yılda nasıl bir siyasetçi, nasıl bir "aydın" tipi ortaya çıktı?
Savcı Sayan'ı tehdit eden "sanatçı veya yönetmen" denilen kişiyi izleyince, PKK canavarlığının ortaya çıkardığı "aydın" tipini görüyoruz. Tıpkı "altın nesil" deyip darbeci katiller üreten FETÖ gibi PKK da son 40 yılda terör vahşetiyle her alanda yeni canavarlar yarattı. Bir anlamda 21'inci yüzyılın Pol-Pot'larıyla karşı karşıyayız. Onların yaptıklarını da Kürtlere mal etmek Kürtlere hakaret olur. Çünkü geride Molla Gürani'den İdris Bitlisi'ye, Ahmed-i Hani'den Ahmet Arif'e, Mehmet Uzun'dan Orhan Miroğlu'na uzanan derin bir hafıza ve birlikte yaşamayı önceleyen güçlü bir damar var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA