Cumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde ısrarla bankalara yaptığı çağrıda; "Reel sektöre verilecek kredilere engel çıkartmayın" diyordu. Genel tablo nasıl bilmiyorum ama şu örnek çok çarpıcı. İzmirli işadamı Barış Aydın, yıllardır iş yaptığı Yapı Kredi'nin Liman Şubesi'nden 700 bin liralık kredi talebinde bulunur. 13 yıldır bankasıyla sorun yaşamayan Aydın'a kötü haber gelir. Aydın bunun üzerine şube müdürünü arar. Onun cevabı daha da kötüdür: "Barış Bey, medya sektöründe çalıştığınız, hükümet yanlısı olduğunuz ve sık sık FETÖ'ye dair yazı yazdığınız için sizin kararınızı yönetim kurulu verecek." Hürhaber'de haftada bir yazı yazan Aydın, "Bu sizi ne ilgilendiriyor" dese de işe yaramaz.
Konuyu bir kez de ben şube müdürüne sordum. Cevap beni de şaşırttı, çünkü gerekçesini ilk kez duyuyordum: "Kredi vermiyoruz demedim, sadece şunu söyledim, bankalarda müşterinin pozisyonuyla ilgili farklı makamlarda değerlendirme yapılıyor. Gazetede yazı yazması nedeniyle daha üst seviyede bir makamda değerlendiriliyor." Şimdi sormak lazım: Türkiye'nin en büyük bankalarından birinde yaşanan bu olayın bankacılık yasasında yeri var mı? Bu gerekçe ve söylenenler (sesli kayıt sisteminde mutlaka vardır) kabul edilir gibi değil.