Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

O gece o 9 kişi İmralı’ya mı gidecekti?

Demokrasi tarihi açısından 15 Temmuz Devrimi ne kadar değerli ve anlamlıysa, o geceyi planlayan FETÖ'cülerin devlet içindeki örgütlenmeleri, uluslararası ilişkileri ve hedefleri de bir o kadar karanlık ve ürkütücü.
Henüz işin başındayız ve devlet içindeki yapılanmayı bile tam olarak deşifre edebilmiş değiliz. Süreç ilerledikçe o karanlık ve ürkütücü yüzü çok daha net göreceğiz. O 15 Temmuz gecesi bile neler olduğu henüz tam olarak ortaya çıkmış değil. O bilinmeyenlerden biri de ilk günlerde konuşulan toplumun sinir uçlarına dokunarak "iç savaş" çıkartma hedefiydi.
Bu açıdan ilk hedef hiç kuşkusuz Marmaris'te SAT komandolarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saldırıydı. Eğer o gece Cumhurbaşkanı -kendisi de açıkladı- 15 dakika erken hareket etmeseydi çok farklı şeyler olacaktı.
FETÖ darbecileri bu kanlı saldırıyı gerçekleştirmek için sadece Marmaris'te değil İstanbul'da da bir plan yapmıştı. Birkaç gün önce Habertürk gazetesinde yer alan "FETÖ'nün kaos minibüsleri" haberi tam da bu dehşet planını anlatıyordu. O gece çatışmayla ele geçirilen minibüste C-4 bombasından tanksavara kadar onlarca silah vardı.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın direktifi ve Bakırköy Emniyet Müdürü Murat Çetiner ve ekibinin özel çabalarıyla bu kanlı saldırı gerçekleşmeden önlenecekti. Ama sadece bu değil, o gece İstanbul Bakırköy'de bir başka kanlı plan daha etkisiz hale getirildi. 15 Temmuz sonrasının o gerilimli günlerinde çok şey konuşuldu.
Onlardan biri de darbenin "iç savaş" çıkarma hedefiyle yapılmasıydı. Yani darbeden çok, hedef ülkeyi parçalayacak bir iç savaş çıkartmaktı. İşte Ataköy Marina'nın girişinde FETÖ'cülerin etkisiz kılınan ikinci kirli planları bununla ilgiliydi. Hedef, Öcalan'ı öldürerek PKK'yı kanlı ayaklanmaya itecek eylemi gerçekleştirmekti.
O gece, Bakırköy Emniyet Müdürlüğü'ne gelen bir ihbar, iki arabanın zorla Ataköy Marina'ya girmek istediği biçimindeydi.
Bakırköy Emniyet Müdürü Murat Çetiner, hemen harekete geçiyor ve ekipleri oraya yönlendiriyordu. Polisler, Marina'ya gittiğinde grubun silahlı saldırısıyla karşılaştı. Bir süre devam eden çatışma arabadakilerin kaçması ve Zeytinburnu'nda yakalanmalarıyla noktalandı.
Arabada biri albay, 4'ü uzman astsubay olmak üzere 9 kişi vardı. Hepsi de silahlıydı. İlk gelen bilgi bu ekibin bir yatla İmralı'ya gidip toplumun sinir uçlarını harekete geçirecek o kanlı eylemi gerçekleştirecekleri doğrultusundaydı. Emniyet güçleri, bu kaygı nedeniyle oraya özel önem veriyor ve o grubun gidişini engellemek için her şeyi yapıyordu. Bugüne kadar "bu kadar da olmaz" denilen onca işi yapan, sonunda halka kurşun sıkan, Meclis'i bombalayan FETÖ, akıl hocaları için bunu da rahatlıkla yapabilecek bir örgüttü.
Çünkü asıl hedefleri, darbeden çok ülkeyi iç savaşa sürükleyip işgal ettirmek. İşin İmralı cephesinde de garip şeyler olmuştu. Orada askeri yapı içinde ikili bir durumdan, silahların çekildiğinden, Cougar helikopteriyle saldırıdan söz ediliyordu.
Tüm bu gerçeklerin ortaya çıkartılması, FETÖ'nün kanlı yüzünü ve dış bağlantılarını daha net görmek açısından çok önemli ve gerekli. Yeni yeni açılmaya başlayan FETÖ davaları, işin bu yanını aydınlatabilecek mi onu da önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA