Toplumun değişim arzusuna, demokrasi özlemine siyasetçilerin cevabı son 50 yıldır hep aynı olmuştur: "Ülkemiz henüz hazır değil"
Dünya değişse de bizdeki bu yaklaşım hiç değişmiyor.
İşte bunun son örneği...
Başbakan Erdoğan, yabancı gazetecilerin de bulunduğu bir canlı yayında yüzde 10 seçim barajıyla ilgili bir soruya aynen şu cevabı verdi:
"Ülkemiz henüz hazır değil"
Aynı ülkede Baykal da halkın cumhurbaşkanını seçmeye hazır olmadığını söylüyor.
Yani iktidar da muhalefet de halka güvenmiyor.
Bu yaklaşımlar nedeniyle de ne Kürt meselesi, ne Türban, ne de Alevi sorunu siyasetin gündemine taşınamıyor.
Ve Türkiye kan kaybediyor...
Böylece sivil siyasetçi ile elit bürokrat ya da son günlerin moda deyimiyle "devlet kurumları" arasında hiçbir fark kalmıyor.
Dikkat edilirse bu farksızlık nedeniyle 4.5 yıldır iktidar olan AK Parti, millete verdiği sözü unutarak seçim ve siyasi partiler kanununu da değiştirmedi.
Bu yüzden, şimdi milletvekili olmak için siyasi partilerin kapısında kuyruk olan binlerce aday adayının kaderi liderlerin iki dudağı arasında...
Peki o insanlar bu şartlarda milletin gerçek "vekili" olabilir mi?
Mevcut sistemin gelip kilitlendiği nokta işte burası. Siyaset toplumla buluşamadığı için her on yılda bir ya darbelere maruz kalıyor, ya da son yaşadığımız gibi "sanal muhtıra" ile "dizayn"
ediliyor...
Oysa çözüm var.
Birkaç gün önce kaleme aldığımız "Dar Bölge seçim sistemi" ile ilgili yazımız üzerine şimdi eski sayılan ama siyaset yaptığı dönemde saygınlığıyla bilinen eski Devlet Bakanı Dr. Işın Çelebi bir çalışmasını gönderdi.
Kitap haline getirilen çalışma siyasetin toplumla buluşmasını sağlayacak ve tam da bugünlerde sıkıntısını hissettiğimiz iki konuyla ilgili.
"Siyasi Partiler Ve Seçim Kanunları"
Türkiye hala bu iki kanunun değişmesini bekliyor. Oysa Çelebi, bir grup arkadaşıyla bu konuyu daha 2001 yılında hazırlamış ve meclise sunmuş. Eminim bu tür başka çalışmalar da var.
Işın Çelebi gönderdiği metinde şöyle diyor:
"Temsilde adalet ve istikrar için bu iki kanunun mutlaka değişmesi gerekliliği uzun süredir toplumun her kesiminde genel kabul görmektedir" Kitap ana hatlarıyla siyasi partiler kanununda ön seçimi, üyelik, adaylık ve siyasetin finansmanında ise şeffaflığı öneriyor. Seçim Kanunu'nun değişmesiyle de 100 Türkiye milletvekilliği ve seçim barajının da yüzde 5'e indirilmesi önerileri dikkat çekiyor.
Ancak sorun şu, Türkiye'de bu değişimi isteyen sivil irade yok.