Son günlerde AK Parti İstanbul il teşkilatında adı en çok anılan isimlerden biri eski il yönetim kurulu üyesi Metin Külünk...
Külünk, AK Parti'nin kuruluşundan sonra İstanbul il yönetiminde teşkilat başkanı olarak görev almış, sonra da il başkanı Müezzinoğlu ile arası açılınca ayrılmak zorunda kalmıştı.
Şu sıralar yeniden il başkanlığına döneceği konuşuluyor.
Dönüş için de parti tabanından büyük talep var. O da tabanın bu talebini yerine getirmek için hazır bekliyor.
Hem de iddialı bir biçimde.
AK Parti'nin yaklaşık beş yıllık iktidarında hala merkezde olup olmamasının tartışıldığını belirten Külünk, bu tartışmalara son nokta konulması için "Yeni Merkez" tanımı yapılması gerektiğini söylüyor ve şöyle diyor:
"AK Parti, bu toplumun değerleri ile barışık, moderniteyi doğru kavramış, küresel ortak insanlık bilincine katkıda bulunacak insanları parlamentoya taşımalı. Yeni merkez bunlar."
Peki Külünk'ün yeni merkez dediği alanda kimler var?
Küresel dünyaya açılan ve rekabet eden isimler...
İşte birkaç örnek; Damat Tween sahibi Süleyman Orakçıoğlu,
İstikbal Mobilya'nın sahibi Mustafa Boydak.
Ve Rize'deki Karali Çay'ın, Starbucks'ların, Casper Bilgisayar'ın sahipleri...
Külünk, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"İşte toplumun yeni merkezini ifade eden yüzler bunlar. Bu merkez ihracatı 90 milyar dolardan 200 milyar dolara çıkaracak merkezdir."
AK Parti'nin merkeze yürüyüşünü tamamlarken kendini yenilemesi gerektiğini de söyleyen
Külünk şöyle devam ediyor:
"AK Parti siyaset sosyolojisinde yükselen merkezi bu seçimlerde daha güçlü ifade edecektir. Bu süreçte daha çok demokrasi ve daha çok zenginliğin yolunu açacaktır. Biz, Türkiye'yi baş örtüsü ile imam hatip parantezinin arasına sıkışmaktan kurtarmalıyız. Bunu AK Parti'den başka yapacak güç yok."
Külünk, son siyasi gelişmeleri de şöyle değerlendiriyor:
"ABD ve Avrupa'nın üzerinde durduğu ana hat Türkiye'nin laik demokratik kimliği. Burada ödün vermek istemiyorlar. Bana ABD'de en çok sorulan soru, 'Türkiye nereye gidiyor? Yükselen İslamcılık bizi endişeye sevk ediyor.' Ben de diyorum ki bundan tedirgin olmaya gerek yok, Biz öyle bir şemsiye açalım ki, ateistinden, homoseksüeline kadar her ikisinin arasındaki bütün insanların yaşamaktan memnun olacakları bir şemsiye olsun. Bunu yapmaya AK Parti'nin gücü yeter. Erzurum ve İzmir karşılaşmasına bu toplumu götürmek isteyenlere müsaade etmemeliyiz. Her ikisi de bu ülkenin değeridir."
Yürüyüşlerle ortaya çıkan durumu da değerlendiren Külünk, ilginç bir noktaya dikkat çekiyor:
"Yeni dönemde en çok tartışılacak konulardan biri Alevilik meselesidir. Yapılması gereken bu meseleyle ilgili sosyo kültürel analizleri doğru yapıp, bu konunun Türkiye'nin önüne problem olarak getirilmesine müsaade etmemektir. Bunun yolu da bütün siyasal partilerin bu konuda duyarlı davranmasıdır. Aynı şey Kürt meselesi için de yapılmalı. Bu meseleler bizim meselemizdir. Bunları çözecek olan da biziz."
Külünk il başkanı olsa da olmasa da hizmete devam edeceğini söylüyor.
Başbakan Erdoğan İstanbul milletvekilleriyle dün akşam toplandı ancak sonuç henüz bilinmiyor..
Bakalım Ak Parti İstanbul'un başkanlığına kimin getirileceği artık açıklanacak mı?