Turgut Özal'ın hâlâ özlendiği gerçeği, 13.ölüm yıldönümünde bir kez daha ortaya çıktı. Aslında bunun ipuçları sokakta, siyaset meydanlarında hep vardı. Bir süre önce Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile gittiğimiz Adıyaman'da meydanı dolduran kalabalık arasında dolaşırken benzer bir özlemi görmüş ve bu köşede yazmıştık.
Özal özlemi siyaset arenasında hâlâ ciddi bir boşluğun olduğuna işaret ediyor.
Bunun en çarpıcı örneği de geçtiğimiz günlerde Erzurum'da yaşandı. Erzurumspor, Çankırı Belediyespor'la önemli bir maça çıkıyordu.
Büyük bir kalabalık maçı izlemeye gelmişti. Maçın konukları arasında ise rahmetli Özal'ın oğlu Ahmet Özal ve AK Partili 5 milletvekili vardı .
Erzurum AK Parti'nin tulum çıkardığı bir ildi. Ancak Ahmet Özal adı statta anons edildiğinde yer yerinden oynadı. Müthiş bir kalabalık hep bir ağızdan "Özal Özal" diye tempo tutuyordu.
Sadece Ahmet Özal değil AK Parti milletvekilleri de şaşkındı. İlgi maç sonrası da devam etti. Neredeyse kuyruklar oluştu, insanlar tek tek Ahmet Özal'la el sıkışıp konuşuyordu. Bu yoğun ilgi karşısında Ahmet Özal da havaya girdi ve siyasi açıklamalarda bulundu. Hem hükümeti eleştirdi hem de siyasi önerilerde bulundu.
Peki bu neye işaretti?
Ahmet Özal yeniden siyasete mi dönecekti? Erzurum'da kendisine yöneltilen bu soruya Özal, şöyle cevap veriyordu: "Bu kadar zamanlık tecrübemle önümüzdeki dönem siyasette rol almak isterim. Rahmetlinin ekonomik, siyasi ve sosyal çizgisinde hizmet edeceğim bir parti bulamazsam, o zaman açık söylüyorum bir parti kurabilirim. Ben şimdi sadece davetlere gidiyorum. Siyasette hizmet vermek önemli ve ben makam, mevki peşinde değilim."
Ahmet Özal önümüzdeki günlerde başta Diyarbakır ve Rize olmak üzere davet aldığı 18 ili dolaşacak. Bu gezilerin sonunda da kararını verecek.
Bu arada kulislerde konuşulanlara göre Özal'ın gördüğü bu yoğun ilgi mevcut partilerin de dikkatinden kaçmadı. İlk tepki verenlerden biri de DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar' dı.
Ahmet Özal'a DYP'den bir teklif alıp almadığını soruyoruz. Cevabı kısa oluyor: "Daha önce açık teklif vardı. Ama ben hazır değildim. Şimdi arayıp kutladı. O kadar." Anlaşılan merkez sağ önümüzdeki süreçte bir hayli hareketli olacak. Özal soyadı da tıpkı Menderes ve İnönü gibi siyasi hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yerini almış durumda. Ahmet Özal'ın bu misyonu siyasi bir parti kurarak mı yoksa mevcut bir partiye girerek mi sürdüreceği henüz belli değil.
Belli olansa; her geçen gün yeni bir ismin ortaya çıktığı merkez sağda, yeni bir cazibe merkezi yaratılamazsa işlerin biraz daha karışacağı...